COVID-19 Pandemi Çocuklarımızın da Psikolojisini Bozdu

Yaklaşık bir yıldır tüm dünya pandeminin yıkıcı etkisi altında. Biz yetişkinler bu durumla hem fiziksel hem ruhsal olarak nasıl başa çıkacağımıza odaklanırken; fiziksel olarak virüsten bizler kadar etkilenmeyen çocuklarımızı ve gençlerimizi sanki biraz göz ardı ediyor gibiyiz.

Hepimiz korktuk, panikledik, kimimiz hastalandık, kimimiz yakınlarımızı kaybettik, kimimiz işimizi… Hayata ve dünyaya güvenimizi yitirdik. Ve ne yazık ki pandemi süreci hala devam ediyor.

Pandemi döneminde yaşananlar çocuklar için bir çeşit “travma”dır.

Travma, aniden ortaya çıkan, kişinin ruhsal ve bedensel bütünlüğünü tehdit eden, anlamlandırma becerisini bozan ve kişide korku, panik ve dehşete neden olan durumlardır.

Okul öncesi çocuklarda bağımlı davranışlar daha çok izlenmeye başladı.

Okul öncesi çocuklarda her ne kadar evden çalışan anne babayla birlikte vakit geçirmek bir kazanım gibi görünse de; zaman içinde ev içi kaygıyı daha da çok hissettikleri ve daha bağımlı davranışlar geliştirdikleri görülmüştür. Özellikle önceden kazanılmış bir davranışı kaybetme örneğin altına kaçırma, parmak emme, bebeksi davranışlara başvurma ile uyku ve iştah sorunları, ayrılık anksiyetesi ve mızmızlanma halleri bu dönemde sıklıkla gözlemlenmektedir.

Okul çağı çocuklarında konsantrasyon sorunları arttı.

Okul çağı çocukları için en önemli sosyalleşme aracı olan okulların kapanması onların ruhsal  gelişimini büyük ölçüde etkiledi. Elbette ki ebeveynlerin en temel kaygısı ilk etapta çocuklarının müfredattan geri kalmaları olsa da okulun sadece derslerden ibaret olmadığını, ders aralarındaki sosyal etkileşimin öğrenmeyi güçlendirdiğini ve doyurucu ilişkisel molaların sosyal gelişim için ne kadar önemli bir araç olduğunu unutmamak lazım. 

6-18 yaş arası çocuklarda İtalya ve İspanya’da yapılan bir çalışmada konsantrasyon güçlüğü, huzursuzluk ve sinirlilik gibi şikayetlerin artış gösterdiği ve bu şikayetlerin ortaya çıkmasında sosyal izolasyon ve yalnızlığın çok önemli bir faktör olduğu vurgulanıyor.

Pandemi ergenlerde depresyonu arttırdı.

Gençler açısından en büyük sorun sosyal izolasyon nedeniyle gelişimlerinin önemli bir parçası olan akranlarıyla etkileşimlerden uzak kalmak oldu. Sosyalleşmek için medya ve internet ortamında daha fazla vakit geçirir oldular. Sosyal medya her ne kadar sosyal bağları sürdürmek amacıyla bu dönemde gençlere bir nebze olsun iyi hissettirken, pasif bir şekilde kullanıldığında (ör:internette uzunca saatler amaçsızca sörf yapmak gibi) var olan ruh halini daha da olumsuz etkilemekte. Ergenlerin uygunsuz içeriğe maruz kalma riski de eskiye kıyasla daha arttı.

Özellikle gençler ve ebeveynler arasında çatışmalar her zamankinden daha fazla gözleniyor. Bu dönemde ebeveynlerin çocuklardan ve gençlerden beklentileri de (örneğin akademik başarı vb.) gerçekçi tutmaları gerekiyor.

Çocuklar pandemide daha fazla ev içi şiddete ve istismara maruz kalıyor.

 Maalesef bu dönem artan aile içi çatışmalar, şiddet ve istismar durumları ile geçim sıkıntıları, maddi kayıplar vb. sorunlara çocuklar çok daha fazla şahit oluyorlar. Bu,yaşı kaç olursa olsun her çocuk için epey korkutucudur. Bu durumda tabii ebeveynlerin kendi ruh sağlıklarını korumaları da önem kazanıyor. Nitekim birçok araştırma ebeveynlerin stres seviyesi arttıkça çocuklarındaki duygusal ve davranışsal semptomların da arttığını gösteriyor.

ÇOCUKLARIMIZIN RUH SAĞLIĞINI KORUMANIN EN İYİ YOLU:  GÜÇLÜ BİR AİLEVİ  İLİŞKİ

Hepimiz sosyal varlıklarız ve bu sürecin psikolojik açıdan en büyük etkilerinden biri yaşımız kaç olursa olsun sosyal izolasyon oldu. İlişkilerin her daim iyileştirici gücünü akıllarımızda tutarak,çocuklarımızla ilişkilerimizi bu dönemde iyi tutmaya odaklanmak, bütün bu belirsizlik içinde onlara güvenli bir aile ortamı sunmak onlara verebileceğimiz en büyük destek olacaktır.  Unutmayalım ki ebeveynle sağlıklı ve destekleyici bir ilişkisi olduğunda,tüm dünya değişse bile ebeveynine güvenebileceği hissi bir çocuğun ruh sağlığını korumada en önemli faktördür.

Cicidoktorum diyor ki…

Pandemi nedeniyle kısıtlamalar altında ve sosyal izolasyonda büyüyen çocuklarımızın ileri yaşlarda antisosyal, güvensiz,obsesif ve en önemlisi yalnız insanlar olmasından korkuyorum….

Uzman Klinik Psikolog

Start typing and press Enter to search