Dil Gelişimi ve Konuşma İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Dil ve konuşma sorunları çocukluk döneminde sıkça karşılaştığımız durumlardır. Özellikle pandemi ile eve kapanma, sosyal ortamın azalması, okul ortamından uzakta olmakta maalesef bazı dil konuşma sorunlarının artmasına ya da gelişimsel süreçte düzelmesinin gecikmesine neden oldu. Her konuda olduğu gibi dil ve konuşma sorunlarında da erken teşhis ve müdahale büyük önem taşımaktadır.

Dil ve konuşma sorunları çocukluk döneminde sıkça karşılaştığımız durumlardır. Özellikle pandemi ile eve kapanma, sosyal ortamın azalması, okul ortamından uzakta olmakta maalesef bazı dil konuşma sorunlarının artmasına ya da gelişimsel süreçte düzelmesinin gecikmesine neden oldu. Her konuda olduğu gibi dil ve konuşma sorunlarında da erken teşhis ve müdahale büyük önem taşımaktadır. Tanı ya da terapi sürecine başlamaya gecikmemizde pandemiden daha büyük bir konu da halk arasında bazı yanlış görüşlerin yaygın olması. Toplum içinde en sık duyduğumuz yanlışları Odyoloji, Ses ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı İrem Yenice sizler için anlattı.

1.Erkek çocuklar geç konuşur;

Erkek çocuklar ile kız çocuklar arasında dil gelişimi arasında fark olabileceği düşünülse de bu tahmin edildiği kadar büyük bir fark değildir. Örneğin 3 yaşına gelmiş ve hala konuşmuyor olan bir çocuğun sorununu erkek çocuğu olması ile açıklamak doğru değildir. Dil ve konuşma bozuklukları erkeklerde kızlara oranla daha sık gözlenmektedir. Ancak bu durumu erkek çocuğudur zamanla açılır şeklinde yorumlamak süreci olumsuz etkilemektedir.

2.Erken yaşta konuşması değerlendirilemez;

Aksine erken değerlendirme ve tanı sorunun daha da büyümeden çözülmesine yardımcı olur. Örneğin mevcut konuşma sorununun altında yatabilecek farklı problemlerin araştırılması konusunda yol gösterilir ve yaşına uygun gözlem ve değerlendirme yapılarak çocuğun dil ve konuşma becerileri hakkında görüş sahibi olunabilinir.

3.Okuma yazma öğrenince konuşması düzelir;

Özellikle artikülasyon (harfleri söyleyememe) bozuklukları söz konusu olduğunda genellikle aileler çocuğun okula gitmesiyle sorunun düzeleceğini düşünür. Oysa ki çoğu kez okul yaşı müdahale için geç bir dönemdir. Aksine çocuk okula başlamadan bu sorunlar ortadan kalktığında çocuğun olasılıkla yaşayacağı akademik performansına dair sıkıntılarda azaltılmış olacaktır.

4.Küçük yaşta konuşma terapisine gitmek çocuğumu psikolojik açıdan olumsuz etkiler;

Dil ve konuşma terapisinde çocuğun yaşı ve kişisel özellikleri dikkate alınarak değerlendirme yapılır. Hem değerlendirme hem de terapi sürecinde yaşına uygun yöntem ve materyal kullanılarak çocuk ve aileye yardımcı olunur. Dil ve konuşma becerilerine dair sorun yaşayan bir çocuk destek almayıp bu sorunla birlikte toplum içerisinde olduğu süreçte psikolojik olarak travma yaşamaya daha açık halde olur. Özellikle okul öncesi ya da ilköğretim sürecinde olan çocuklar yaşadıkları sorun nedeni ile arkadaş ilişkilerinde sorun yaşayabilmektedir. Benzer şekilde dil ve konuşma becerileri geciken bir çocuk da daha hırçın ya da iletişime kapalı olabilmektedir.

5.Kekemelikte 15 günde kesin çözüm mümkündür;

Akıcı konuşma bozukluğunda bilimsel dayanakları olan ve kişiye özel terapi yöntemleri  programlanır. Süresi ve terapide izlenecek yol kişiye özeldir. Standart bilgisayar programı dayanaklı yöntemlerin bilimsel olarak kanıtlanmış uzun dönemli kalıcı etkileri yoktur.

6.Kekemelik psikolojik bir problemdir;

Hayır değildir. Psikolojik faktörlerin kekemeliği tetiklediği ya da ortaya çıkmasını kolaylaştırdığı düşünülebilir ancak sadece psikolojik bir travmanın sonucu ortaya çıktığı düşünülmemelidir. Kekemeliğin halen nedeni tam olarak bilinmemekle beraber genetik başta olmak üzere birden fazla etkene bağlı olduğuna dair düşünceler ağırlık kazanmıştır.

7.Konuşamıyorsa nedeni dil bağıdır;

Çocuğun dil bağı kısa ve dil hareketlerini kısıtlıyorsa bazı konuşma seslerini çıkarmasında sıkıntılara neden olabilmektedir. Ancak her konuşamayan ya da ses üretiminde sorun yaşayan çocuğun durumu dil bağı ile açıklanamaz. Dil bağı olsa dahi bu her zaman dil ve konuşma becerilerini etkileyeceği anlamına gelmez. Dilaltı bağından şüphe ediliyorsa bir kulak burun boğaz hekimi ve dil konuşma terapistinden görüş alınmalıdır.

Cicidoktorum diyor ki…

Dayısı da geç konuşurdu…
Okula gidince düzelir…
Konuşamıyor ama her şeyi anlıyor…
DEMEYİN LÜTFEN

Odyoloji, Ses ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı

Start typing and press Enter to search