Çocuklarda İştahsızlığın En Sık Nedeni Psikolojik Faktörler

İlk olarak iştah kavramını tanımlayacak olursak iştah, bir besinin isteyerek ve keyif alarak yenilmesidir. Çocuğun yeme isteğinin azalması sonucunda ihtiyacı olan yeterli gıdayı almamasına ise iştahsızlık denir. İştahsızlık, her yaş grubu çocukta görülebilmekle beraber, özellikle 1 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülmektedir.

İlk olarak iştah kavramını tanımlayacak olursak iştah, bir besinin isteyerek ve keyif alarak yenilmesidir. Çocuğun yeme isteğinin azalması sonucunda ihtiyacı olan yeterli gıdayı almamasına ise iştahsızlık denir. İştahsızlık, her yaş grubu çocukta görülebilmekle beraber, özellikle 1 ila 6 yaş arasındaki çocuklarda daha sık görülmektedir.

Çocuğunuz sağlıklı ve mutlu ise büyüme ve gelişmesi normal ise iştahsız olması ile ilgili endişe etmenize gerek yoktur.

Fizyolojik rahatsızlıklar iştahsızlık üzerinde en az psikolojik sorunlar kadar etkilidir.Eğer çocuğun yemek yemeyi reddetmesiyle birlikte, yorgunluk, ateş, uyuma isteği, huzursuzluk gibi başka belirtiler gözlemlenmiyorsa bu durumun bir hastalık belirtisi olmadığı bilinmelidir.

Yemek yemek bir çocuğun, onu beslemek ise anne babasının en temel dürtülerindendir.

Bazen anne babalar çocuklarının iştahsızlığını yanlış yorumlayabilir. Özellikle yeni yürümeye başlayan çocuklarda bağımsızlık duygusu hakimdir ve bu duygu özellikle yemek saatlerinde daha ağır basabilir. Oyun oynarken keyifli dakikalarının bölünmesi ve yemek için mama sandalyesine oturtulmaları onların hoşlarına gitmeyebilir. Yeni kazandığı becerileri geliştirirken ya da yeni keşfettiği bir şeyi kurcalarken, bir anda bu heyecanlarından alıkonularak, yemek yemeye vakit ayırmak onları elbette isteksiz kılacaktır.

Çocuklarda iştahsızlığın en sık nedeni psikolojik faktörlerdir.

Çocukta herhangi bir sebeple ortaya çıkan endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlık gibi duygular iştahının kesilmesine sebep olabilir. Bu nedenle iştahsız bir çocuk için öncelikle psikolojik bir sorunun olup olmadığı araştırılmalıdır.

Ebeveyn olarak baskı ile yapılmış her eylem çocuğu yemekten biraz daha uzaklaştıracaktır. Dolayısıyla bu tutum çocuktaki iştahsızlığı daha da arttırarak kısır döngü oluşmasına neden olacaktır.

İştahsız çocukta sıklıkla yapılan yanlışlar şunlardır:

*Ebeveyn tarafından yapılmış anormal beslenme uygulamaları 

*Yemek konusunda gösterilen ısrarcı tutum

*Çocuk uyanıkken yiyecekleri reddedeceği ve az miktarlarda tüketeceğini düşünerek uyurken beslemek,

*Reddetmesine rağmen çocuğu sürekli beslemeye, daha fazla vermeye çalışmak,

*Ağzını açması için çocuğu zorlamak,

*Çocuğun açlık işaretlerini görmezden gelerek beslemek,

*Yemekleri dikkat dağıtarak tablet, televizyon karşısında yedirmek.

“Huzursuz Aile Ortamı” çocukta görülen iştahsızlığın en önemli sebepleri arasındadır.

Ailedeki iletişim bozuklukları ve huzursuzluklar çocuğun ruhsal yaşamını doğrudan etkilemekte, bu durum beslenme ile ilgili problemleri ortaya çıkarabilmektedir. Özellikle şu son bir yılda pandeminin hayatımızın her alanındaki yıkıcı etkileri aile hayatına da olumsuz bir şekilde yansımıştır. Aile içi tartışma, kavga ve ayrılıkların yarattığı huzursuzluğun çocuklarda iştahsızlık ve yeme bozukluklarına yol açtığı gözlenmiştir.

Çocukluklar büyümenin belli dönemlerinde iştahsız olabilir.

Bu durum onların gelişim dönemlerinde görülen doğal bir süreç olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Öncelikle anne babaların bunu bilerek davranması çok önemlidir. Çünkü yanlış davranışlar çocukların yemek yemeyi öğrenmesi ile ilgili tutumlarını olumsuz yönde etkileyebilmekte ve yetişkinlikte de devam edebilecek pek çok soruna zemin hazırlamaktadır.

Ancak yine de çocuğunuzun beslenmesine yönelik şüphe ve kaygılarınız varsa çocuk doktoruna danışmak faydalı olacaktır. İştahsızlık sorunu ile ilgili yapılacak doğru müdahaleler ve multidisipliner yaklaşım ile (doktor, diyetisyen, psikolog gibi) sorun mutlaka çözüme ulaşacaktır.

Çocuklarda iştahsızlığı önlemek için ebeveynlere 10 öneri

  1. Yemek yerken birlikte keyifli zamanlar geçirin. Çocuğa doğduğu andan itibaren yemeği sevdirmek için bol bol konuşmak, oynamak, birlikte keyifli zamanlar geçirmek işe yarayan tekniklerdir. İlk yıllarda bebeğin beyninin çok hızlı geliştiğini düşünürsek, her şeyi anne babanın desteği ile öğrenecektir. Dolayısıyla bebeğin beslenme zamanlarını da zevkli, rahat, telaşsız ve hoş bir ilişki içinde geçirmeniz, onun yemeğe olan istek ve ilgisini de şüphesiz arttıracaktır.
  2. Beslenmenin önemini ona anlatın. 2 yaş döneminden itibaren çocuğa beslenmenin gerçekten önemli olduğunu, eğer yeteri kadar beslenmezse karşılaşabileceği sorunları onun yaşına uygun şekilde kısa hikayeler aracılığıyla eğlenceli bir şekilde anlatmak, faydalı olacaktır.
  3. Beslenme saatini iyi belirleyin. Yeni uyandığı ya da uyku saatlerinin yaklaştığı vakitlerde çocuk huysuz ve yeme konusunda isteksiz olabilir. Dolayısıyla beslenmek için onun keyifli olduğu ve sizinle iletişiminin yüksek olduğu saatlerini secin.
  4. Çocuğunuza uygun yiyecekleri seçin. Onun yaşına uygun ve görünümü cezbedici, sıcaklık, kıvam ve miktar olarak çocuğun iştahını destekleyecek yaşına uygun yiyecekleri tercih etmek iştah sorunlarını azaltacaktır.
  5. Çocuğunuza ısrarcı davranmayın. Peşinden kaşık ile dolaşarak yedirmeye çalışmak şeklinde kendini gösteren ısrarcı tutum çocuğunuzun inatlaşarak daha da az yemek yemesine neden olabilir.
  6. TV, tablet ve cep telefonu gibi uyaranlar eşliğinde çocuğu beslemeyin. Bu tip yaklaşımlar beslenme sorunlarını tetikleyen yanlış tutumlardandır. Bunun yerine ilgiyi sadece yemekte tutmak ve yemek sırasında yediği besinin tadını, sıcaklığını, dokusunu anlamasına teşvik etmek yeme alışkanlıklarını düzene sokacak davranışlardır.
  7. Ebeveyn olarak yemek zamanı ve düzeni konusunda çocuğa rol model olun. Doğru beslenme alışkanlıkları kazandırırken ebeveyn olarak takınacağınız tutum, sabır ve istikrar süreci sorunsuz atlatmanızı sağlayacaktır.
  8. Öğünler arası atıştırmaları önleyin. Ana ve ara öğünleri aile olarak birlikte yemeye özen göstermelidir. Öğün aralarını 3-4 saat olarak belirleyin. Öğün arasında su dışında abur cubur tüketimine izin vermeyin. Her bir öğün süresinin en fazla 20-30 dakika olacak şekilde düzenleyin.
  9. Çocuğunuzun kendi kendine yemesine izin verin. Çocuğunuzu kendi kendine yemeğe özendirin, ellerini kullanmayı öğrendiği andan itibaren yemeğini kendi çatal-kaşığını kullanarak yemesine izin verin.
  10. Çocuğu başka çocuklara kıyaslamayın, tehdit etmeyin ve korkutmayın. Bunun yerine belirli bir uyku düzeni oluşturun, temiz havada sık sık oynamalarını sağlayın. Tüm bunlar çocukların iştahını açacak ve yemek yemelerini kolaylaştıracaktır.

Cicidoktorum diyor ki…

Çocuğunuza yemek yedirmek;
iş listenizde tik atacağınız bir madde değildir.
Yeme olayına ne kadar takılırsanız sorunu çözmeniz o denli zor olacaktır.

Çocuk ve Ergen Psikoloğu

Start typing and press Enter to search