Çocuklarda Ekran Bağımlılığı

Dijital medyanın gelişmesiyle hayatımızdaki yeri artmış ve ulaşılabilirliği de etkileri de gazete, dergi gibi yazılı medyanın önüne geçmiştir. Dijital medyanın çocuklar tarafından yaygın ve yoğun kullanılması çocuğun sosyal ve dil gelişimini bozmaktadır. Yine kontrolsüz kullanım ile çocuklarda şiddet içerikli davranışlar artar, okul başarısı azalır. Reklamların etkisi ile beslenme bozukluklarının sıklaştığı ve özellikle ergenlik döneminde bedene yönelik algıların bozulduğu görülmüştür. Bu çocuklarda sigara-tütün kullanımı, alkol tüketimi, bağımlılık yapan madde kullanımına da daha sık rastlanmaktadır.

Teknolojik aletler ve digital medya çocuk bakıcısı değildir.

TV, tablet ve cep telefonu gibi teknolojik aletlerde çocuklara yönelik uygulama ve programların bulunması anne babalara bu aletlerin çocuk gelişimini desteklediğini düşündürebilir. Bu nedenle birçok ebeveyn bu aletleri bir öğrenme aracı olarak görmektedir. Bu nedenle çocukla oyun oynamak ve keyifli vakit geçirmek yerine bu teknolojik aletlerle vakit geçirmeye yönelebilirler. Birçok anne-baba çocuğu ile nasıl yakın ilişki kuracağını, onu nasıl oyalayacağını bilmediği için kendi dolduramadıkları boşluğu teknolojik aletler üzerinden kapatmaya çalışabilir. Ama unutulmaması gereken en önemli şey digital medya ve teknolojik aletlerin bir çocuk bakıcısı olmadığı gerçeğidir. 

Bebeklik döneminde teknolojik aletler gelişimi bozuyor

Henüz birkaç aylık bebekler bile değişen görüntü, renk ve sesler sayesinde tv-tablet gibi teknolojik aletlere ilgi gösterebilir. Çocuğu teknolojik aletlerle erken tanıştırmak, onun görsel ve işitsel uyaranları henüz işleyebileceği bir anatomik altyapısının olmadığı dönemde çocuğun nörolojik gelişiminin ciddi bir şekilde aksamasına neden olabilir. İlk yıllarda çocuğun beş duyusunu birden kullanabileceği oyuncaklarla oynaması onun gelişimini destekleyen önemli bir faktördür. Aynı zamanda çocuğun anne babayla sağlıklı bir bağ kurabilmesi için karşılıklı oyun oynamaya, sarılmaya, dokunmaya yani birebir vakit geçirilmeye ihtiyacı vardır.

Teknolojik aletlerde ise iletişim karşılıklı değil tek yönlüdür.

Bebeğin konuşması ve sosyal ilişkilerinin gelişimi için kendi bakışlarına, sesine, gülüşüne karşılık bulabileceği bir etkileşimin içinde olması çok önemlidir. Teknolojik aletlerde ise iletişim karşılıklı değil tek yönlüdür. Öğrenmeyi televizyon karşısında başarmaya çalışan çocuk televizyonla konuşmaya çalışacak, ona dokunmak isteyecek, oradaki görüntüyü tanımak için ellemeye, kavramaya, ağzına sokmaya çalışacak oysa televizyondaki görüntü çocuğun varlığına ve iletişim kurma çabalarına rağmen hiç tepki vermeksizin akışına devam edecektir. Bu tepkisizlik çocuğun arkadaş ya da oyuncak olarak kabul ettiği televizyon tarafından kabul edilmemek demektir. Bu çocuklar üzerinde benlik saygısının düşmesine neden olur ve büyüdüklerinde paylaşmayı, sıra beklemeyi bilmeyen, sosyal ilişkilerinde öfkeli, endişeli ve çekingen davranan çocuklar olarak yetişirler.

Tv-tablet-telefon bir oyuncak değildir.

Araştırmalar, gösteriyor ki televizyon seyretmek için ayrılan ortalama süre uyku ve okula gitmek dışında herhangi bir aktiviteye ayrılan süreden çok daha fazla.

Ülkemizde çocuklar günde 4 saati ekran karşısında geçiriyor

Ülkemizde çocuklarda günlük ortalama televizyon izleme oranı 3,7-4,4 saat olarak bildirilmiştir. Televizyon izleme yaşı ne yazık ki Türkiye’de 5. aya kadar gerilemiştir. 

Günümüzde 6 ay-2 yaş arası çocuklar günde ortalama 1,5 saat; 3-10 yaş aralığı 2 saat; 11-15 yaş ise 2,5 saati televizyon karşısında harcamaktadır.  Yaş büyüdükçe televizyon karşısında harcanan süre de artmaktadır. 

3 yaşından önce tv ve ekran kullanımı dikkat eksikliği yapıyor

Yaşamın ilk yılı beyin gelişimi açısından son derece kritik bir dönemdir.  Araştırmalar, üç yaşından önce televizyon izlemenin ileride dikkat problemi yaşama riskini artırdığını göstermektedir. Ayrıca yemek yeme sorunları yaşayan çocukların pek çoğunun bebeklik döneminde televizyon karşısında yemek yiyen çocuklar olduğu belirlenmiştir.

 Ailelerin %40’ı televizyonu izlemese bile devamlı açık tutuyor. 

Televizyon açıkken, odada bulunan bebek-çocuk televizyonu izlemese bile, yapmakta olduğu aktiviteye odaklanamamakta, yaptığı aktivitede derinlemesine ilerleyememektedir. Televizyon benzer şekilde anne- babanın dikkatini çocuktan alarak ebeveyn-çocuk ilişkisini de negatif etkilemektedir. 

Ne zaman çocuklar TV ile tanıştırılmalı?

2 yaş öncesinde çocuk doğrudan veya dolaylı olarak (odada televizyonun açık olması gibi) teknolojik aletlere maruz bırakılmamalıdır. İki yaş altı çocuklar duyuları ile taklit ederek, tekrarlayarak, gözleyerek öğrenirler.  Gördüklerini doğru kabul ederler. Dokunmak, tadına bakmak had safhadadır. Bu dönemde ebeveynle karşılıklı iletişim ile zaman geçirmek onun gelişimini arttırdığı gibi ileriki yıllarda öğrenmenin de temelini oluşturur.

2 yaş sonrasında ise eğer çocuğun dil gelişimi beklenen düzeyde gelişmiş ise sınırlı süre ile ve ebeveyn eşliğinde teknolojik aletlere ve televizyona izin verilebilir.

Yatak odanızda ASLA televizyon bulunmasın

Son araştırmalara göre ülkemizde çocukların %20 sinin odalarında televizyon olduğu saptanmıştır. Çocukların odalarında televizyon bulunması çocuk üzerindeki ebeveyn kontrolünü azaltarak daha fazla televizyon izlemelerine neden olur. 

Ekran karşısında uzun süre kalan çocuklarda neler olur?

  • Bu çocuklar ev hayatından uzak yalnız başlarına odalarında daha fazla vakit geçirmeye başlarlar. 
  • Anne-baba-çocuk ilişkileri zayıflar. Arkadaş-okul ilişkilerine de olumsuzluklar yaşarlar. 
  • Zaman içinde akademik gelişim geriler.
  • Bu çocuklarda anlamada güçlük, sorun çözme yeteneğinde gelişememe sık görülür.
  • Çocukların yaratıcılık gerektiren aktivitelerde gerilik, hafıza sorunları başlarlar. 
  • Sportif aktiviteler ve grup oyunları geri planda kalırlar.
  • Bu çocukların yüzde 31’inde obezite gelişir. 
  • Televizyon karşısında çok vakit geçiren çocukların ileri yaşlarda sigara içme sıklığının yaşıtlarına göre iki kat fazladır. 
  • Bu çocukların uyku sürelerinin daha kısa olduğu ve sıklıkla uyku bozuklukları yaşadıkları gösterilmiştir. 

Hayatımızda bu kadar yer alan digital dünya ve teknolojinin çocuklar üzerine olumlu etkileri var mı?

Elbette var ancak ebeveyn kontrolünde ve kısıtlı süre olduğu sürece…

Teknolojik aletlerin çocuklar üzerindeki olumlu etkileri

  1. Okul öncesi ince motor gel ve el göz koordinasyonunu geliştirir.
  2. Öğrenmeyi zevkli hale getirir.
  3. Yaratıcılıkları gelişebilir.
  4. Eğitimleri için ihtiyaç duydukları kaynak ve materyal sunar.
  5. Çocuklarda e posta ile haberleşme ve sosyalleşmeyi sağlar.
  6. Küresel dünyada yaşadıkları gerçeğini hatırlatır.
  7.  Çocukta merak ve araştırma isteğini arttırır.
  8. İlgi alanlarını geliştirir.
  9. Kendi kendine öğrenme fırsatı tanır.
  10. Eğitim programı içeren oyun ve siteler hızla geri bildirim vererek kendi beceri düzeyini fark edebilmesini sağlar.
  11. İetişim becerilerini geliştirip sosyalleştirir.
  12. Sivil toplum derneklerine katılıma oranlarını sağlar ve seslerinin duyulması artar.
  13. Ergenlerde yapılan çalışmalarda interneti  ya da bilişim uygulamalarını hiç kullanmayanların okul başarısının aşırı kullananlar gibi düşük olduğu görülmüştür.

Sonuç olarak çocuklara nasıl örnek olursak öyle davranırlar. Sabah yataktan çıkmadan e-postalarını kontrol eden, günde 12 saat online olan bizler çocuklarımızı suçlayabilir miyiz? Unutmayalım ki günümüzde 

internet ve teknoloji su bağımlılığı gibi. Tamamen vazgeçemezsiniz ancak yönetmeyi öğrenebilirsiniz.Biz ebeveynler için digital devrim çağında, çocuklarımızın benlik gelişimlerini bozmayacak şekilde yetişmeleri için yapabileceklerimizi öğrenme zamanı…

Cicidoktorum diyor ki

Göz teması ve dokunmak özellikle 2 yaş öncesi çocukların gelişiminde çok önemlidir.
Oysa ekran çocuğunuzla ne göz teması ne tensel temas sağlayamaz.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Start typing and press Enter to search