Özel Bir Çocuk Doruk Yazıcı

Doruk Yazıcı 10 yaşında çok yetenekli bir çocuk. 5 yaşından beri bateri çalıyor ve London College of Music’de (LCM) bateri eğitimi alıyor. Bu yıl LCM’de 2. sınıfa geçti. 

Doruk futbolda da çok yetenekli. Halen Fenerbahçe altyapı U11 de kaleci olarak spora devam ediyor. 

Onu özel kılan bir diğer özelliği de ‘disleksi’ tanısı almış olması. Toplumda çok konuşulan ama bir o kadar da bilinmeyen DİSLEKSİ’yi Doruk ve annesi İrem Yazıcı ile konuştuk.

Cici Doktorum: Doruk’cum merhaba. Bize kendini tanıtır mısın?

Doruk Yazıcı: Merhaba benim adım Doruk Yazıcı. 10 yaşındayım. 

Cici Doktorum:İkizin Çınar ile benzer ve farklı taraflarınız var mı?

Doruk Yazıcı: İkizim Çınar İle pek benzer özelliğimiz yok. Sadece ikimiz de futbola meraklıyız.

Cici Doktorum: Müzik yeteneğin olduğunu ve 5 yaşından beri bateri çaldığını biliyorum. Nasıl fark ettiniz bu özelliğini?

Doruk Yazıcı: Annem “Seni bir bateri okuluna götürücem. İster misin?” dedi. Ben de tamam dedim. Zaten her zaman şarkı dinlemeyi çok severdim. Ritim duygum da sanırım öyle gelişti.

Cici Doktorum:Müzik dışında futbolda da son derece yeteneklisin? Neden futbolu seçtin?

Doruk Yazıcı:Çünkü en sevdiğim spor futboldu o yüzden futbolu seçtim. 

Cici Doktorum:Hem spor hem müzik ile ilgileniyorsun. Okul da var elbette. Haftalık çalışma programın nasıl? Hepsine yetişmek zor olmuyor mu?

hayır zor olmuyor sadece yoruluyorum planlı çok programlı değilim programı annem ve babam yapıyorlar 

Cici Doktorum:Hangi müzik türünden hoşlanırsın? En son hangi şarkıyı dinledin? 

rock ve rap gibi müzik türlerinden hoşlanıyorum ama kulağım gelişsin diye her türlü müziği dinlemeye çalışıyorum hepsini bateri de çalmayı deniyorum

 en son duman köprüaltını dinledim

Cici Doktorum:Boş vakitlerinde ne yapmaktan hoşlanırsın?

çok boş vaktim olmuyor maalesef ama masa tenisini çok seviyorum ve boş zamanlarım da en çok masa tenisi oynuyorum dikkatimi toplamama yardımcı oluyor 

Cici Doktorum:Gelecekte hangi meslek ya da meslek gruplarını seçmeyi düşünüyorsun?

gelecekte çok iyi bir kaleci olmak istiyorum ve bir grup kurup bateri çalmak istiyorum.

Annemiz İrem Yazıcı Hanım ile sohbetimize devam ediyoruz. 

Cici Doktorum: Öncelikle sizi böyle donanımlı çocuklar yetiştirdiğiniz için tebrik ediyorum. İkiz çocuk sahibi olmak bir anne için ne ifade ediyor?

İrem Yazıcı: Çok teşekkür ederim.İkiz çocuk sahibi olmak inanılmaz bir tecrübe iki ayrı insanı tek dünyaya aynı anda sığdırmak zor olsa da çok keyifli. 

Cici Doktorum: Doruk çok yetenekli bir çocuk. Hem müzik hem spor yeteneğini nasıl fark ettiniz?

İrem Yazıcı: Çocuklarımın hep bir müzik aleti çalmasını istemiştim. Çınar’ın müzikle çok arası yoktu, o hep futbola meraklıydı. Ama Doruk küçük yaştan beri şarkılara ayaklarıyla ritim tutardı. Hatta ağladığı zaman sevdiği şarkıları açardık. Biraz büyünce “Doruk’cum bir müzik aleti çalmak istermisin?” diye sormuştum ve bateri hayatımıza bu şekilde girdi. Halen London College of Music’de (LCM) bateri eğitimi almaya devam ediyor. Bu yıl LCM’de 2. sınıfa geçti. 

Cici Doktorum: Peki ya futbol nasıl başladı?

İrem Yazıcı: Futbol ise Doruk için çok ayrı bir aşk. Aslında her iki oğlum da doğdukları andan itibaren top oynamaya başladılar. Babaları bu konu da ikisini de çok destekledi. Doruk babasına ben kaleci olmak istiyorum dedikten sonra o yönde çalışmalara başladılar. Doruk  şu an da kaleci olarak Fenerbahçe altyapı  U11 de başarılı bir şekilde futbola devam ediyor. Bence çocuklar özgür bırakılırsa onlar yolunu bir şekilde kendisi çiziyor.

Cici Doktorum:Doruk aynı zamanda dislektik bir çocuk. Disleksi toplumumuzda tam olarak bilinen bir durum değil. Siz bir anne olarak Doruk’un dislektik olabileceğini nasıl fark ettiniz?  Disleksi tanısı aldığında bir anne olarak ne hissettiniz?

İrem Yazıcı: Evet çok şanslıyım ki Doruk disletik 🙂 . Çünkü gerçekten bu çocuklar çok özel. İlk tanı konduğunda tabi ki biraz endişelendim her anne gibi… Çünkü maalesef o dönemler de disleksiyle alakalı çok da bir bilgim yoktu. Ama okudukça, öğrendikçe dislektik çocukların aslında birer inci tanesi kadar kıymetli olduğunu anladım. Bu çocuklar bir kere çok zekiler ama bu zeka, doğru yönlendirmezseniz onları yorabiliyor. Bu yüzden sabırlı ve anlayışlı olmanız gerekiyor. Çünkü başlarda durum okuldaki eğitimde başarısızlık gibi görünen bir tabloyla karşınıza çıkıyor. Çocuk disleksi derecelerine göre bazen okuyamıyor, bazen yazamıyor, bazen ezberleyemiyor. Ama bir bakıyorsunuz başka başka alanlar da müthiş performans gösteriyor. Doruk’un futbol ve müzikteki yeteneği gibi…Tabi ki eğitim ayağı çok çok önemli bizde bu yüzden özel bir okulu tercih ettik.  Sağolsun yolumuz çok değerli öğretmenimiz Yener Demirağ ile kesişti ve kendisi Doruk’un mükemmel bir eğitim almasını sağladı. Eğitimde sabır ve sevgiyle davranmak çok önemli. Dilerim ki hayat bütün çocuklara gülsün ve hepsine eşit güzellikler versin.

Cici Doktorum: Annelere “Disleksi” farkındalığı için ne önerirsiniz?

İrem Yazıcı: Annelere şunu söyleyebilirim; herşey okul başarısı değil. Ben bunu o kadar iyi anladım ki… Her çocuk kendi içinde özel. Ama onu keşfetmek biz anne babalara düşüyor. Çocuklar ilk okula başladığı yıl okuma yazma ile ilgili bir takım eksiklikler yaşayabilir. Bu durumu anne baba iyi analiz edip, gerekirse bir uzmanla görüşürse çocuğunda dikkat eksikliği veya disleksi olup olmadığını anlar ve bu yönde eğitim aldırarak çocuğunu doğru yönlendirebilir.

Cici Doktorum: İrem Hanım bu samimi sohbetiniz ve içten açıklamalarınız için çok teşekkür ederiz. 

Cicidoktorum diyor ki

İrem Yazıcı’ya bu samimi sohbet ve içten açıklamaları için çok teşekkür ederiz.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Start typing and press Enter to search