İnsan Hissettiği Aşktadır
Aşkı anlatmak belki de aşkı yaşamaktan da zor. Zira aşk yaşanan ama tam da tanımlanamayan bir hal. Tam olarak nereye düşüyor bu aşk derseniz cevap çok basit; mantığı geçin, kimseyi dinlemeden “ rota oluşturuldu ” diyerek kafanızın dikine devam edin, işte aşk tam da orası.
İnsanlık tarihi boyu her eli kalem tutanın tanımlamaya çalıştığı aşkı yazmak her babayiğidin harcı değil ama kısaca anlatmak gerekirse AŞK’ın açılımı
Abartılı Şatafatlı Körlük ya da Alışılmadık Şablonlar Kaosu diyebiliriz. Ama aslında en doğru olanı şu :
Abuk Şempanzeler Kulübü
Zira aşk maymun eder. Maymundan mı geldik tam bilinmiyor ama aşk maymuna döndürür o kesin.
Gelin şu kısaltma meselesini biraz daha çeşitleyelim. Örneğin
Anında Şebek Kontenjanındasın ( Aptal aşk )
Azıcık Şampanya Koyayım mı? ( Art niyetli aşk )
Anında Şakkadanak Kapılmışım ( İlk görüşte aşk )
Aman Şablonu Kırmayalım ( Sıradan aşk )
Ağrısız Şahsiyet Kanatılır ( Karşılıksız aşk )
Arada Şizofrenlik Kaçınılmaz ( Platonik aşk )
Abi Şampiyonluk Kesin ( Takım aşkı )
Bir şaire göre aşk şudur
AŞK
Sevgi insanın kendini başkasıyla paylaşması
Aşk mı?
O insanın başka kalbe taşınması.
Bir mizah yazarına göreyse
Aşk iki kişilik bir tatlıdır. Ama sonunda hesap genelde 1 kişiye girer.
Bu şair de mizah yazarı da ben oluyorum ama tam tanımı ne mizahçı ne de şair yanımla bulamıyorum. O zaman n’apıyoruz, aşkı anlatmaya devam ediyoruz. Çünkü ne demişler; bilmiyorsan eğer, sen de öğret
Aşkın süresinin 1-2 yıl olduğunu söylüyor bilim. Aynı bilim sonra da ekliyor; “üreme güdüsüyle başlayan ama insanlarda içine abartılı duygusallık karışan sonra da işin sonuna polisin bile karıştığı bir yolculuktur aşk ”
Madem bilim dedik devam edelim; genç ve yeni aşıkların beyni incelendiğinde duygusal bölümlerin coşkun ama beynin bize en lazım yeri olan akıl yürütme kısmı çalışmaz halde olduğu tespit edilmiş. Saçmalamalar burada başlıyor işte. Hani şu meşhur cicim ayları. Sonra ön beyin devreye giriyor ve aşk bitiyor. Yani adeta geçici bir körlük olayı da diyebiliriz aşk için.
Aşkı en uzun sürdürenler ortak zevki çok olanlar diye de ekliyor bilim. Yani görüyorsunuz di mi , bilim de az takmamış aşka.
İlişkide risk biterse aşk biter diyor mesela Sinan Canan profesör kimliğiyle ve ekliyor “ yani kaybetme korkusu bitince aşk da biter. Konfor aşkı çürütür. ”
Bilimin bu konuda son sözü ise şu; Aşk insanın eksiklik duygusunu tamamlama çabasıdır
Peki dilbilimciler ne diyor. “Aşk” kelimesi nereden geliyor? İşte tam da burada aslında en güzel tespit çıkıyor kaşımıza.
“Aşk” kelimesi “ışk” isimli bir sarmaşıktan gelmekte. Ama ne sarmaşık. Sarıyor sarmalıyor, elini kolunu bağlıyor. İşte o ışk olmuş bize aşk. Ne güzel tanım. Sarmaşığın sardığı bir şey dışarıdan görülmez. O yüzdendir ki aşık bir arkadaşınızı bir süre görmez olursunuz. Ve etrafı sarmaşıkla sarılan biri içeriden dışarıyı göremez. Eh bu da zaten aşığın neden gözünün bir şey görmediğini anlatıyor. Gördüğünüz gibi ne varsa dilbiliminde var.
Kadın erkek ilişkisi her anıyla sempozyum konusudur ama asıl mevzu aşktır. Aşk iki tarafında ne yapsak da saçmalasak dediği yegane alandır. Beyin bu aşk denen şeyde irmik helvasına dönüyor. Erkek helvanın fıstığına kadın da şeker oranına taka taka kafayı yiyor.
Aşkı ben anladım diyene denebilecek tek bir şey vardır.” Aşk olsun ” ve peşinden de şu “ sıkı yalancısın”
Aşk gönüllü mide ekşimesi, kalp çarpması testidir. Aşk mantıkla duygunun bir süreliğine yolları ayırmasıdır.
Kadınlar Venüs’ten erkekler Mars’tan diyoruz ya bu şu demek; Aşk dünya dışı bir duygu olabilir. Yani hiç uzaylı görmedim diye üzülmeyin. Gidin bir aşığa bakın ya da aşıksanız aynaya bakın. Aşık bir erkeğin aşık olduğu kadın etrafında attığı turu benim diyen uçan daire atamaz. Aşkından gözü dönen erkeğin sırf kadının gönlü olsun diye uçan daire fiyatlarını görmezden gidip ev borcuna girmesi de ayrı bir uzaylılık kanıtı zaten.
Aşk hali karşı cinsin sizi en mantıklı bulacağı saçmalama döneminizdir. Ama aynı saçmalıkları hiç değiştirmeden yapmaya devam ederseniz aşkın ilerleyen zamanlarında bu sefer de kapının önünde bulabilirsiniz kendinizi. İşte bunun için zor ya her şey.
2 musluğunda havuzu boşalttığı ve tarafların da dolsa da içine girip eğlensek dediği bi havuz problemidir aşk. Ve cevabı da aşısı da yoktur. Ve en pisi de şu ki olmamak için değil olmak için maske takar taraflar. Yani karşıyı ikna için kadının da özellikle erkeğin de girmediği kılık takmadığı maske kalmaz.
Siz bakmayın yerden yere vurduğumuza aşkı. Aşk güzel şeydir. Yaşı da yoktur yeri zamanı da. Yeter ki mış gibi değil siz gibi olsun. Çünkü insan hissettiği aşktadır.
Cici doktorum diyor ki!
Aşk’ın insan ömrünü uzattığı bilimsel olarak kanıtlandı.
AŞK’sız kalmayın…