Boşanma Davalarında Tazminat

Boşanma davalarında taraflar arasındaki tazminat hak ve yükümlülükleri Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş durumdadır. Belirli şartların sağlanması halinde eşler boşanma ile birlikte birbirlerinden maddi ve manevi tazminat talep edebileceklerdir.

Türk Medeni Kanunu’nun 174/1 maddesinde maddi tazminat; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Şeklinde düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesinde manevi tazminat; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. şeklinde düzenlenmiştir.

Boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası; boşanma davasını açan tarafın dava dilekçesiyle ya da bu davaya karşı davalı tarafından verilecek cevap dilekçesi/karşı dava dilekçesi ile açılabilir. Maddi ve manevi tazminat davası boşanmanın yanında ek talep niteliğindedir. Bu şekilde talep edilen maddi ve manevi tazminat için Mahkeme tarafından ayrıca harç veya gider avansı alınmaz. Görevli Mahkeme Aile Mahkemesi, Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Boşanma davasındaki olaylar sebebi ile dava dilekçesinde ya da cevap dilekçesinde talep edilemeyen maddi ve manevi tazminat talepleri boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde ayrı bir dava şeklinde de açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 178. Maddesinde bu husus; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Şeklinde düzenlenmiştir. Bu şekilde açılacak olan davalarda da görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Ayrıca bu şekilde açılacak olan davalar nispi harca tabi olacaktır.

Konuyu öncelikle maddi tazminat bakımından incelemek gerekirse;

Boşanma davasında ve boşanmaya sebep olan olaylara ilişkin olarak maddi tazminata karar verilebilmesi için;

– Boşanma kararı verilmiş olmalı, evlilik boşanma sebebi ile sona ermiş olmalıdır. Dolayısıyla, açılan boşanma davasının reddedilmesi durumunda maddi tazminata da hükmedilmeyecektir.

– Tazminat isteyen tarafın kusursuz veya daha az kusurlu olması gerekmektedir. Eşlerin eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi halinde maddi tazminata hükmedilmeyecektir.

– Diğer taraf kusurlu olmalı ve boşanmaya kendi kusurlu davranışları ile sebebiyet vermiş olmalıdır. Maddi tazminat, diğer eşin boşanmaya sebep olan olay ve davranışları sebebi ile talep edilmelidir.

– Tazminat isteyen tarafın mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma sebebi ile zedelenmiş olmalıdır. 

Boşanma halinde maddi tazminat talebinin hukuki niteliği açısından ağır basan görüş bir haksız eylem tazminatı olduğu, bir hukuki ilişkinin ihlali olduğu için nispi bir haksızlık olduğudur. Boşanma halinde maddi tazminat talebinin amacı, boşanma nedeniyle kusursuz veya daha az kusurlu taraf bakımından ortaya çıkan zararları gidermektir. Boşanma sonrasında eşin bu talebi, evlilikteki hayat standardının boşanmadan sonra da devam ettirebilmesine yöneliktir. Maddi tazminat, boşanma yüzünden meydana gelen maddi zararları karşılamaya yöneliktir. Tarafların boşanmaları ile tazminat talep edenin zararı arasında bir bağ söz konusudur. 

Manevi tazminat bakımından ise;

Boşanma halinde hükmedilen manevi tazminat, Türk Medeni Kanunu madde 23 ve devamında düzenlenen şeref, haysiyet, hürriyet, ruh ve beden bütünlüğü ile sağlık, isim, resim gibi kişiliğin korunmasına yönelik düzenlemenin değişik bir uygulamasıdır. Türk Medeni Kanunu madde 174’te düzenlenen manevi tazminat ancak boşanma halinde hükmedilebilen, boşanmaya neden olan olaylar yüzünden manevi tazminat isteyen tarafın, kişilik hakları ve aile bütünlüğüne ağır biçimde saldırıldığı için zarar görmüş olması durumunda ve bu yüzden saldırıya uğrayan eş tarafından manevi bir acı duyulması durumunda hükmedildiği için Türk Medeni Kanunu 24. maddesinde ve Türk Borçlar Kanununda düzenlenen manevi tazminattan ayrılmakta, haksız fiil tazminatının özel bir görünümü halinde karşımıza çıkmaktadır. Kişilik hakkı kişinin kendisine ait olan ve sahip olduğu dokunulmaz, vazgeçilmez tüm kişilik değerleridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesi ile kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur.

Bu durumda boşanma sebebi ile manevi tazminat talep edebilmek için;

– Diğer tarafın kusurlu olması gereklidir.

– Tazminat isteyen tarafın kişilik hakları saldırıya uğramış olmalıdır. Örneğin zina sebebiyle açılan bir boşanma davasında, eşin yaşadığı üzüntü, ıstırap veya maruz kaldığı hakaret sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğramış olacak, manevi tazminat talep edebilecektir.

YARGITAY 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/5006 Esas 2019/12123 Karar sayılı 11.12.2019 tarihli kararında bu husus; Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; ilk derece mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında davalı-karşı davacı erkeğin eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Şu halde boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu olan davacı-karşı davalı erkeğin davranışları aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Öyleyse, davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi koşulları oluşmuş olup, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. şeklinde karar altına alınmıştır.

Uygulamada çekişmeli boşanma davaları, her iki taraf da “boşanma” hususunda mutabık olsalar dahi kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında mutabık kalamadıkları için uzun sürmekte ve bazen bir boşanma davasının sonuçlanması 2-3 seneyi  bulabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davası açılması halinde ise taraflar tazminat bedelleri dahil mutabık kaldıkları tüm hususları protokole dökebilmekte ve kısa sürede karar alınabilmektedir. Çekişmeli boşanma davalarında tarafların tazminat talebi olması halinde en önemli husus kusur durumunun ispat edilmesidir. Kusurluluk hali, yazılı deliller, resim, mesaj içerikleri gibi deliller ile ispat edilebildiği gibi en önemli ispat aracının tanık ifadeleri olduğu rahatlıkla söylenebilir. Dolayısıyla, boşanmaya sebep olan olaylara ve karşı tarafın kusurlu tavır ve davranışlarına bizzat görgü tanığı olan kişilerin tanıklık yapması önem arz etmektedir.  

Evliliklerin mutlu ve huzurlu bir şekilde devamının sağlanması tabi ki önemlidir. Ancak boşanmanın evlenmek kadar doğal bir süreç olduğu ve kendimizi mutsuz hayatlara mahkum etmememiz gerektiği de kesinlikle unutulmamalıdır. Dileğimiz, boşanma söz konusu olsa dahi tazminat talep etmenizi gerektirecek kişi ve olaylar ile karşılaşmamanızdır. 

Cici Doktorum Diyor ki!

Hiçbir tazminat
bir kadının kalbinde kırılan
sırça köşkü onaramaz.

Avukat

Start typing and press Enter to search