Covid-19 Bitti Mi?
Aralık 2019’da Çin’de başlayan covid-19 hastalığı en son temmuz ayında tekrar bir dalga yaparak tüm Dünyayı etkisi tekrar etkisi altına aldı. Resmi rakamlara göre 600 Milyona yakın kişi hastalandı ve 6,5 milyon kişi şu ana kadar yaşamını yitirdi. Gerçek rakamların ise biraz daha farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizde ise 15,5 milyon kişi hastalandı ve 100 bine yakın kişi hayatını kaybetti.
Mayıs 2022’de omicron varyantının BA-1 ve BA-2 varyantları yaygın olarak görülüyordu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgının bitmediğini, özellikle az gelişmiş/gelişmemiş ülkelerde aşılamanın henüz istenilen seviyede olmadığını belirttiği halde, hastalık nispeten hafif geçtiği için ilk olarak Belçika ve Danimarka’dan başlayan tedbirleri gevşetme politikası tüm dünyada yaygınlaştı. Ne yazıkki ülkemiz dahil olmak üzere birçok ülkede tedbirler azaltıldı. Ancak vardığımız noktada covid-19’un halen bitmediği ve tedbirler azalınca hastalığın yeni dalgalarla tekrar arttığını görmekteyiz. Geldiğimiz noktada diğer varyantlara göre çok daha bulaşıcı olan BA-4 ve BA-5 varyantları salgında baş rol olmaya devam ediyor.Tek tesellimiz ise ek hastalığı olmayan, genç ve aşıları tam olan bireylerde hastalığın daha hafif geçmesi ve ölüm oranlarının azalmış olması.
Sayılar çok hızla artıyor, vakaların ikiye katlanma süresi kısaldı. Gerçek vaka rakamları ise muhtemelen daha fazla; çünkü birçok kişi covid olduğunun farkında bile değil, şikayetlerini soğuk algınlığı, klima çarpması gibi durumlara yoruyor ve hastalığı bulaştırmaya devam ediyor. Hastalıktan şüphe edenlerin bir kısmı da PCR yaptırmak yerine edindikleri antijen testi ile kendi kendine tanı koyuyor, mevcut tablo resmi rakamlara yansımıyor. Artık önümüzde önemli bir süreç bulunmakta, okullar açılıyor. Tablo gençler ve çocuklar için çok korkutucu olmasa da bunlardan ebeveynlere ve dede-ninelere geçişin olacağını asla unutmamalıyız.
Klinik pratiğimize baktığımızda hastanede yatmayı gerektiren hatta yoğun bakıma almak gereken hastaların sayısında artış görüyoruz. Okulların açılmasıyla birlikte önlemlerin ihmali söz konusu olursa ağır tabloların artacağını unutmamalıyız.
Ne yapmalı?
- Rakamlardan da anlaşıldığı gibi hastalık halen bitmedi. Biz tedbirleri her gevşettiğimizde virüs güçlenmeye ve daha bulaşıcı olmaya devam ediyor. Bu nedenle hastalığı tekrar umursamamız ve tedbirleri arttırmamız gerekiyor.
- Maske ve mesafe hala en önemli korunma yöntemi, okullarda, servislerde, toplu taşıma ve kapalı alanlarda maske kullanımına dikkat edilmeli.
- Okullarda hijyen kuralları ebeveynler ve öğretmenler tarafından sıkça hatırlatılmalı, önlemler artırılmalı.
- Hızlı antijen testleri okullarda yaygınlaştırılmalı.
- Okullar enfekte öğrenciler için online uzaktan eğitim donanımına sahip olabilmeli
Risk grubu ve aşılama,
- Hastalıkla ilgili ağır hastalık tablosu ve ölümleri azaltmada en önemli gücümüz hala aşı. Ancak bu konu ile ilgili kafa karıştıran bazı durumlar nedeniyle aşı olan grup ve olmayan grup birbirinden tamamen ayrışmış durumda.
- Ağır hastalıktan korunma ve ölüm oranlarını azaltmada 3 doz mRNA aşısı gerektiğini biliyoruz.
- Ancak günümüzde düşük gelirli ülkelerdeki insanların %20’den azı en az bir doz aşı yapılabildi.
- Diğer sorun da Ülkemiz dahil dünyanın önemli bir kısmında inaktif virüs aşılarının yapılabilmiş olması. Bu aşıların Covid-19’un ilk versiyonlarına karşı etkili olduğunu, değişen mutasyonlar ve varyasyonlara karşı ise etkisinin oldukça azaldığını biliyoruz.
- Omicron varyantı sonrasında gerek hastalık geçirme sonrası yeterli ve uzun süreli bağışıklık elde edilemiyor. Bu konuda firmalar yeni varyantlara karşı aşıları güncellediler.
- Mevcut mRNA aşılarına bakacak olursak, 2 doz mRNA ve 3 doz mRNA yapılmış olmak arasında ciddi farklar var. Omicron varyantının baskın olduğu sırada yapılan önemli bir çalışmada, 3 doz mRNA aşısının enfeksiyonu önleme etkinliğinin, 2 doza göre %46,9 daha fazla olduğu saptandı. 3 doz mRNA aşısı olup hastalığı yakalananlarda saptanan virüs yükü ise, diğer gruplara göre daha düşük saptandı.
- Omicron döneminde yapılan başka bir çalışmada, 3 doz mRNA olanlarda semptomatik enfeksiyon riski, 2 doz olanlara göre %67 daha düşük bulundu.
- Risk grupları bundan sonra yılda 1 kez hatırlatma dozlarını yaptırması gerekiyor gibi bir durum söz konusu.
- Salgınların doğası gereği virüsün hastalık yapma potansiyeli daha azalacak ve bir gün aşılamadan artık söz etmeyebiliriz. Ancak henüz erken.
Okullarda HAVALANDIRMA, MASKE, MESAFE ye dikkat edildiğinin lütfen hep birlikte takipçisi olalım. Ebeveynler olarak çocuklarımızın hijyen kurallarına dikkat edip etmediğini kontrol edelim. Kırgınlığı olan, hastalık tablosuna ait belirtileri olan çocuklarımıza okula gitmek isterlerse özellikle maske kullanımına dair bilinçlendirelim. Belirgin hastalık tablosu olan çocuklarımızı okula göndermeyelim. En azından sonbaharda diğer virüslere ait salgınlarında sık görüldüğü dönemde azami tüm kurallara uyalım.
Bir yıl sonraki okul başlangıcında sonbaharın tadını doyasıya çıkaracağımız günlerin geleceği ümidiyle, sağlıcakla kalın.