Çoçuklar Depremi Ekrandan Canlı Yaşadı

6 Şubat’tan beri ekrana kilitlendik. Her an bir can daha kurtarılır ümidiyle başladık izlemeye ve günler geçtikçe ümitlerimiz yerini derin bir gelecek kaygısına bıraktı. Depremi yaşamasak bile ekran karşısında defalarca yaşadık. Elbette bizimle birlikte milyonlarca çocuk da, salonlarındaki kocaman, sürekli açık, trajik haberler sunan ekranlardan kaçamadı ve saatlerce kurtarma çalışmalarını izledi.  Göçükten çıkanları,  yıkılmış binaları, çaresizce ağıt yakan insanları izlediler. Üstelik ebeveynlerinin gözlerindeki korku ve üzüntüye de şahit oldular. Tam olarak ne olduğunu anlamadan, pasif bir şekilde ekranlardaki deprem sürecini izlerken donup kaldılar. Şimdi birçok çocuk Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşayan, kaygı dolu çocuklar olarak karşımıza geliyor. 

Çocuklar DEPREMİ nasıl anlamlandırır?

Yetişkinleri kaygılandırıp, panikleten her olaydan çocuklar da etkilenirler. Ancak deprem ve benzeri doğal afetlerde bizim beynimizin verdiği tepkiyi veremezler.  Çünkü çocuklarda limbik sistem, yani  beynin acı, üzüntü, kederli davranışlar, bağlanma ve kaybetme gibi tepkileri vermesini sağlayan bölgesi gelişimini tam olarak tamamlayamamıştır. Bu nedenle deprem gibi olayları ilkel beyin bölgesi ile algılarlar. Donakalırlar, tepki vermeyebilirler, yemek yemezler, uyumazlar hatta bebeksi davranışlar sergileyebilirler. 

Ekran başında kalan çocuklara nasıl yaklaşılmalı?

  • Evdeki TV yada diğer ekranları kapatın. Çocukların yanında devamlı depremle ilgili haberlerini izlemeyin. 
  • Deprem gerçeğini sakin soğukkanlı bir şekilde konuşun. Bilgilenmek bilinçli odaklanmalarını sağlar. 
  • Depremin doğal bir süreç olduğu öykülerle ifade edin.
  • Bu doğa olayının bir ceza veya insanlara karşı bir durum olmadığı anlatın.
  • Onlarla evde deprem tatbikatı oyunu oynayın. (başlangıç düdüğünü çocuğunuzun çalmasını sağlayın)
  • Beraber deprem çantası hazırlayın. Bu çözüm ve kontrolün kendilerinde olduğunu hissettirecektir. 

12 yaş üstü ve ergenlere nasıl davranılmalı?

  • Onlar çocuk gibi davranmak istemez ancak yetişkin gibi duygu ve yas da gösteremezler. 
  • Bazen son derece küstahça, yargılayıcı, ilgisiz yada dalga geçerek  davranabilirler. Hemen aşırı tepki vermeyin.
  • Baş etme mekanizması umursamazlık olabilir. (Kafa dağıtmak için aşırı bilgisayar oynarlar, şuursuzca video izlerler)
  • Ev dışında deprem olursa neler yapması gerektiğini konuşun. Güvenli ortak buluşma noktası saptayın.
  • Deprem olduğunda sosyal medya ve telefonu nasıl kullanabileceğini anlatın. (Muhtemelen sizden daha çok bilgileri vardır 🙂)
  • Uygun yardım ve destek çabaları içine dâhil edin. Böylece kendilerini çözümün bir parçası olarak hissedeceklerdir. 

Depremde birinci derece yakınını kaybeden çocukla iletişim nasıl olmalıdır?

Öncelikle ondan gerçeği saklamayın ve ona asla yalan söylemeyin. Kayıp yada ölüm bilgisini vermek için çok beklemeyin ve ertelemeyin. 6-12 yaş arasındaki çocuklar, ölüm haberini başkasından duyar yada haberlerden öğrenirse daha çok ve ters etkilenirler. 

Çocuklar size beklenmedik tepkiler verebilir.  Bazen umursamaz görünür, gülmeye başlar, oyun oynamaya devam eder, sizinle inatlaşabilir ve hatta  inanmayabilir. Özellikle de ölüm kavramını tam olarak anlayamayacağı 6 yaşın altındaki çocuklarda inanmama ve reddetme tepkisi sık görülür. 

Ardından “yas tepkisi” için ortam yaratın. Ağlamasına izin verin. ona sımsıkı sarılın ve yanında olduğunuzu hissettirin. 

12 yaşın üstündeki çocukların yas sürecine ortak olması ve hatta cenazelere, dualara katılması yas sürecini kolaylaştırabilir. Bu dönemde onlara bazı sorumluluklar ve görevler vermek aynı biz yetişkinler gibi rahatamalarına sebep olabilir. 

Yas ortamı bitene kadar veya sağlıklı barınma ortamı sağlanana kadar çocuğu başka bir akrabanın yanına göndermek doğru mudur?

Çocuğu daha sağlıklı ve yaşıtlarıyla beraber olabileceği bir ortama, akraba yada yakının yanına göndermek uygun olabilir. Ancak çocuğu ayrı bir şehre yada uzak bir yere tek başına göndermek onda “terk edilme” duygusunu arttırarak daha travmatize olmasına neden olabilir. 

Çocuklara güvenli oyun alanı sağlamak neden önemli?

Çocukların en önemli ilacı oyuncak, en güçlü terapisi de oyun oynamaktır. Oyun oynamak ve yaşıtlarıyla olmak çocukların normalleşmelerine yardım ederken, eski rutinlerine dönebilmelerini de kolaylaştırır. Bu nedenle deprem bölgesindeki çocuklara güvenli oyun alanlarının oluşturulması çok önemlidir. Çocukların oyun oynadığı yerde yıkıntılardan ve molozlardan çıkan toksik maddelerin olmamamalıdır. Cam kırıkları gibi yaralanmaya neden olabilecek kalıntılardan arındırılmalıdır.  Özellikle yanıkları önlemek için oyun alanları soba ve ısıtıcılardan uzakta olmalıdır. 

Deprem sonrası annelere de destek olmak gerekiyor

Bizim toplumumuzda anneler yaşanılan her travmatik olaydan kendini suçlama eğilimindedirler. “Çocuğuma, aileme bakamadım”,  “Onlara sahip çıkamadım”, “Keşke bu evde oturmak istemeseydim” gibi… Bu nedenle annenin çocuğuna bakabilmesi, besleyebilmesi ve onlarla sağlıklı iletişim kurabilmesi için desteğe ihtiyacı vardır. Özellikle de emziren annelerin desteklenmesi, emzirirken mahremiyetinin sağlanabilmesi çok önemlidir. 

Unutmayın çocuklar rutinlerine döndüğünde kendilerini güvende hissederler. Çocuğunuz 1 ay geçtiği halde hala kaygılı ve rutin hayatına dönemiyor ise mutlaka bir uzmandan  destek alın.

Akut dönem bitince travmadan çıkıp bugüne dönmesi için, çocukların okula dönmesi, arkadaşlarıyla beraber oyun oynaması çok önemlidir. Onların yanında olduğunuzu hissettirin. Güvende olduklarını söyleyin. Birlikte aktiviteler yapın ve bol bol sarılın.

About Author /

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Start typing and press Enter to search