Deprem Uyku Bozukluklarını Arttırdı
6 Şubat’ta Güneydoğu’daki 11 ilimizde meydana gelen şiddetli deprem nedeniyle bölgede yaşayan insanların vefatlar, yaralanmalar ve diğer nedenlerle kaygı bozuklukları arttı. Deprem felaketi sebebiyle herkes ya hiç uyuyamıyor ya da sık sık uykuları bölünüyor. Bu da uyku düzeninde bozulmalara neden olmakta. Uyku bozuklukları, kalp krizinden diyabete uzanan ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlıyor ve halk sağlığını olumsuz etkiliyor.
UYKU BOZUKLUKLARI ÖLÜMCÜL HASTALIKLARININ DA NEDENİ
Stres ve anksiyete kaynaklı uyku bozuklukları ile uykuda solunum bozukluklarının birbirinden farklı belirtileri ve sonuçları vardır. Stres/anksiyete kaynaklı uyku bozukluğu uykuya dalamama, geç saatlere kadar uyuyamama ya da sık sık uyku bölünmesi sonucunda kanda gece boyu adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının salınmasına, dolayısıyla uyanıklığın artışına ve yetersiz uykuya neden olur. Uykuda yaşanan solunum bozuklukları ise uyku esnasında solunum durması sonucunda kan oksijen düzeyinde düşme ve beraberinde stres hormonlarının kanda yükselmesine neden olur. Esasında her iki durumda başta kalp damar sistemi olmak üzere hipertansiyon, ritim bozuklukları, kalp krizleri ve diyabete neden olur.
DEPREMZEDELERİN CPAP/BİPAP
CİHAZLARI YENİDEN TEMİN EDİLMELİ
Deprem sonrası koşullar nedeniyle uykuda solunum bozukluğu yaşayan hastalar da bazı riskler altında. Uykuda solunum bozuklukları açısından en büyük risk tanı almış hastaların CPAP/BİPAP cihazlarını elektrik kesintisi, cihazlarının göçük altında kalması, çadır veya konteynerlerde 4-5 ailenin bir arada yaşaması nedenleriyle kullanamamasıdır. CPAP/BİPAP tedavisi uykuda solunum bozukluklarında kalp-damar hastalıklarının gelişimini önlemede veya kontrolünü sağlamada en etkili tedavi yöntemlerinden biri. Uykuda solunum bozukluğu nedeniyle CPAP/BİPAP kullanan hastalar için SGK kayıtları incelenerek cihazları tekrar temin edilmeli, cihaz edinen hastalar için kesintisiz güç kaynağı olan çadır veya konteynerler sağlanmalı. Diğer taraftan afet nedeniyle oluşan kaygı bozukluğu, barınma sorunları uyuyamama, uykuya dalamama, gecikmiş uyku fazına ve bölünmüş uykuya neden olarak gece boyu adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının salınması sonucunda kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlıyor.”
DEPREM SONRASI ARTAN UYKU BOZUKLUKLARINI GİDERMEK İÇİN ÖNERİLER:
- Neredeyse ülkemizin 8’de biri bu felaketten doğrudan etkilendi. Barınma koşullarının hızla düzeltilerek ısınma, yatak, kalabalık ve gürültü gibi sorunların azaltılması insanları normal uyku düzenine biraz daha yaklaştıracaktır.
- Kaygı bozukluğu gün içerisinde de bir takım tutum ve davranış bozukluğuna neden olarak kişinin kendisine veya çevresine zarar vermesine neden olabilir. Uyku hastalığı gelişen veya bu nedenle medikal tedavi alan hastalar için mobil sağlık sistemleri oluşturulmalı, sağlık kuruluşlarında ise merkezlerin sayı ve kapasiteleri artırılmalı.
- Kaygı/stres kaynaklı uyku bozukluklarında ise öncelikli olarak hastalar bu konuda deneyimli psikiyatri hekimlerince mutlaka değerlendirilmeli.
- Normal şartlarda uyku süresi yaşla ve kişiden kişiye değişir. Yetişkinler için normal uyku süresi ortalama 6-8 saat olup bölünmeden tercihan gün ışığının olmadığı sürede sirkadiyen ritme uygun zaman diliminde geçirilmeli, bu koşullarda ise insan sağlığı açısından vazgeçilmez bir süreç olan uyku için uygun şartlar bir an önce sağlanabilmeli.
Cici doktorum diyor ki…
Uyku vücudumuzun kendini resetlemesi için en önemli faktördür.