Havuzlardan Geçen Enfeksiyonlar
Havalar ısındıkça bizimle birlikte çocuklarımız da sık sık havuza girmekte.Çocuğunuzu havuza sokmadan önce havuzlarının çoğunda hangi tehlikelerin gizlendiğini ve korunmak için neler yapmamız gerektiğini biliyor musunuz?
İSHAL
Yüzdüğünüz havuz, ishal yapan mikroorganizmalar tarafından kirlenmişse sizin de ishal olmanız için çok az miktarda su yutmanız bile yeterlidir. Son iki hafta içinde ishal olmuş biri bile suya girdiğinde su yoluyla mikroplar bulaşabilir.
En sık ishal yapan mikroorganizmalar Cryptosporidium , Giardia , Shigella , norovirus ve E. coli dir. Havuz kaynaklı ishal salgınlarının en yaygın nedeni olan Cryptosporidum, klor ve diğer kimyasallarla temizlenen havuzlarda bile günlerce canlı kalabilmektedir. Bu yüzden halka açık havuzlara girmeden önce duş alınması önemlidir. Özellikle kalabalık ve temizliğinden emin olunmayan havuzlara girmekten kaçınmak gerekir. Aynı şekilde nehir ve göletler de bu mikrop açısından tehlikelidir.
Su yoluyla bulaşan ishal üç hafta kadar sürebilir ve ciddi, hatta bazen yaşamı tehdit eden dehidratasyona (su kaybına) neden olabilir.
Çocuğunuz tatilde ishal olursa ne zaman hastaneye gitmelisiniz?
*İshal kanlı ise,
*5 günden uzun sürüyorsa,,
*Ateş ile birlikte titreme de eşlik ediyorsa,
*Vücutta su kaybı belirtileri varsa (ağızda kuruluk,dudaklarda çatlama, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı veya idrar miktarında azalma) mutlaka hastaneye başvurmanız gerekir.
İDRAR YOLU ENFEKSİYONU
Yüzme havuzu sezonunun en sık rastlanılan enfeksiyonlarda biri de idrar yolu enfeksiyonudur. Enfeksiyon, bakteriler üretrayı ve mesaneyi istila ettiğinde meydana gelir. Bu bakteriler, havuz suyundan veya nemli bir mayoyla oturmakla bulaşabilir.
Aşağıdaki şikayetler olduğunda idrar yolu enfeksiyonundan şüphelenilmeldir.
*Ağrılı idrara çıkma,
*Bulanık idrar yapma
*Kanlı idrar yapma,
*Kasık veya anal bölgede ağrı,
*Küçük bebeklerde huzursuzluk, kusma emmeme gibi semptomlar olabilir.
Yüzdükten sonra duş alarak ve ıslak giysilerinizi mümkün olan en kısa sürede değiştirerek ve bol su tüketerek idrar yolu enfeksiyonlarından korunabilirsiniz. Tedavide antibiyotik kullanmanız gerekebilir.
DÖKÜNTÜ/ KIZARIKLIK
Pseudomonas Aeruginosa bakterisi ile kirlenmiş su, özellikle sıcak havuzlarda cilt tahrişi ve kızarıklık yapabilir. Klor gibi mikrop öldürücü kimyasallar sıcak suda daha hızlı parçalanır, bu nedenle sıcak havuzlar, jakuziler daha yüksek risk oluşturur. Ama bu bakteri bakımsız havuzlarda veya kirlenmiş nehir ve göletlerde de olabilir.
Cildiniz kirlenmiş suya ne kadar uzun süre maruz kalırsa, döküntü, kızarıklık olma olasılığınız o kadar artar. Bazen klorlu sudan çıktığınızda temiz olduğunuzu düşünürsünüz ama en güvenli şey, havuzdan çıktıktan sonra mümkün olan en kısa sürede duş almaktır. Ayrıca kullandığınız havuzun uygun dezenfektan ve pH seviyeleri için günde en az iki kez kontrol edilip edilmediğini sorabilir veya havuz ve jakuzi test şeritlerini kullanarak suyu kendiniz kontrol edebilirsiniz.
Genellikle kaşıntılı, kırmızı, inişli çıkışlı lekeler veya irin dolu kabarcıklar olarak görünen havuz döküntüleri birkaç gün içinde kendi kendine geçer. Döküntü bundan daha uzun sürerse doktorunuzu aramalısınız.
YÜZÜCÜ KULAĞI
Yüzücü kulağının tıbbi adı otitis eksternadır (dış kulak yolu enfeksiyonu). Su dış kulak kanalında sıkışıp bakteri veya mantarların üremesine neden olduğundan yaz aylarında sık rastlanır. Çocuklarda yetişkinlerden daha yaygındır. Kulakta kaşıntı, ağrı ve şişmeye neden olabilir. Bazı durumlarda,kulaktan irin de akabilir. Yüzücü kulağınız olduğunu düşünüyorsanız doktorunuza görünün, tedavi etmek için antibiyotiklere ihtiyacınız olabilir.
Kendinizi korumak için yüzdükten sonra kulakları yumuşak bir havluyla iyice kurulayın. Ayrıca, dış kulak yoluna su kaçmasını engellemek için başınızı bir yandan diğer yana eğebilir ve kulak memenizi hafifçe çekebilirsiniz.
HAVUZ KİMYASALLARININ ETKİLERİ
Havuzlarda genellikle üç tür kimyasal kullanılmaktadır.
- Bakterileri yok etmek için dezenfektanlar (yani klor),
- PH ayarlayıcılar (asit veya alkaliler),
- Yosun öldürücüler.
Amaç pH’ı 7,2- 7,8 arasında tutmaktır ve bunun düzenli olarak test edilmesi gerekir.
Havuz suyu çok asitliyse, cilt ve göz tahriş meydana gelir. Aynı zamanda havuzdaki borularda korozyon ve duvarlarında hasar meydana gelebilir.
Su çok alkali ise, bulanık olabilir. Cryptosporidium , Giardia , Shigella , norovirus ve E. coli gibi mikroplar, klor ve pH seviyelerinin çok düşük olduğu halka açık havuzlarda sık görülmektedir.
Klor kokusu havuzun temiz olduğu anlamına gelmez
Uygun şekilde temizlenmiş yüzme havuzlarında koku yoktur. Havuz suyundaki klor, yüzen kişilerin vücudundaki kir, vücut yağları, ter, idrar ve dışkı gibi maddelerle birleştiğinde kloramin adı verilen kimyasal tahriş edici maddeler oluşturur. İşte havuzlardaki bu kimyasal kokuyu yayan ve yüzücülerin gözlerinin acımasına ve kızarmasına neden olan klor değil, havuz suyundaki kloraminlerdir. Burnunuza gelen bu güçlü koku, havuz suyunun kirli olduğunu ve klor ve pH seviyelerinin test edilmesi gerektiğini gösterir. Kloramin seviyeleri, onları koklayabileceğiniz bir noktaya ulaştığında, gözlerinizi, cildinizi ve burnunuzu tahriş edebilirler.
Ayrıca havuzları temizlemenin yolu suya daha fazla klor dökmek değildir. Klor ölçülü olarak eklenmelidir, aksi takdirde yüzenlere zarar verir. Uygun olmayan şekilde klorlanmış su, dermatit, cilt enfeksiyonları ve kızarıklık riskini artırır.