Mikrobiyata Nedir?
İnsan vücudunun bazı kısımları, çoğunluğunu bakterilerin oluşturduğu mantar, virüs ve diğer tek hücrelileri içeren çeşitli mikroorganizmaları barındırır. Bu mikroorganizmaların büyük çoğunluğu, başta bağırsak olmak üzere deri, üreme organları, solunum sisteminde bulunur ve Mikrobiyota olarak adlandırılır. Bağırsaklarımız, vücudumuzdaki en yoğun ve en çeşitli mikroorganizma topluluğunu barındırmaktadır.
Mikrobiyota ne işe yarar?
Bağırsaklardan sağlıklı bir emilim, sağlıklı bir atılım vücudun yaşam kalitesi ve tüm yaşamsal fonksiyonları için çok önemlidir. Bağırsakların en iç tabakası olan mukozada yaşayan bakteriler sayesinde, beslenme, bağışıklık sistemi ve detoks organı olması sebebiyle, sağlıklı bir beden için sağlıklı bir bağırsak sistemi ve mikrobiyotası gereklidir.
Yararlı bağırsak bakterileri;
- Ortam pH’sını asit hale getirirler, hastalık yapıcı zararlı bakterilerin çoğalmasına engel olurlar.
- Kalsiyum, magnezyum, demir ve çeşitli minerallerin emiliminde önemli rol oynarlar.
- B1, B2, B6, B12 ve K vitaminlerinin üretim ve emilimine katkıda bulunurlar.
- Bağışıklık sisteminin oluşumuna ve gelişimine katkıda bulunur, ömür boyu işleyişinde rol oynarlar.
Bağırsak mikrobiyotasını etkileyen faktörler ve disbiyozis
Stres, çevresel toksinler, kimyasallar, gıda katkı ve boya maddeleri, ağır metaller, ilaçlar gibi nedenlerle bağırsak mikrobiyotası değişebilir. Bu dengedeki bozukluk disbiyozis olarak tanımlanır. Aşağıdaki durumlar disbiyozise yol açabilmektedir:
- Doğum şekli
- Anne sütü alımı
- Antibiyotik ve mide asidini düşüren ilaç vb kullanımı
- Çevresel faktörler (hava kirliliği, metaller, boyalar vb)
- Stres
- Kronik sindirim sistemi hastalıkları
- Beslenme
- Genetik faktörler
- Yaşanılan coğrafyanın mikrobiyotası
Bozulmuş bağırsak mikrobiyotası ile ilişkili hastalıklar
Mikrobiyota dengesinin bozulması sonucunda minerallerin bağırsaktan emilimi bozulurken, bağırsak geçirgenliğinde meydana gelen artışla gereksiz birçok toksin de vücuda girebilir. Bu alerjen ve toksin yükü; alerjiler, bağışıklık sistemi hastalıkları ve nörolojik hastalıklara zemin hazırlar. Mikrobiyota çeşitliliğinde azalma, bakteri dengesinde bozulma, bazı patojen türlerde artma ise aşağıdaki kronik inflamatuvar hastalıklarla ilişkilendirilmektedir:
- Diyabet, obezite, metabolik sendrom
- Alerjik hastalıklar (rinit, astım, atopik egzama)
- Fonksiyonel bağırsak hastalıkları (irritabl bağırsak sendromu, infantil kolik)
- İnflamatuvar bağırsak hastalığı, kolit
- Otizm, depresyon, anksiyete
- Romatoid artrit, alkolik olmayan karaciğer yağlanması
- Kalp damar hastalıkları
- Kolon kanseri
Bağırsak mikrobiyota içeriği nasıl saptanır?
Dışkı örneğinde, yeni geliştirilmiş çok hassas bir yöntemle (DNA sekanslama) bakteri genleri saptanarak bağırsak mikrobiyotasını oluşturan bakterilerin tanımlanması mümkün olabilmektedir.
Biruni Laboratuvarı İntestinal Mikrobiyom Analizi; dışkı bakteri çeşitliliği, bakteri oranları, baskın bakteri tipi (enterotip), disbiyozis indeksi, parazit, bağırsak mantarı (Candida albicans) ve geçirgen bağırsak tanısında da kullanılan zonulin gibi birçok parametre ile mikrobiyomu inceler. Sonuçlar hastalık riskleri açısından yorumlanarak, tedavi önerileri ile birlikte raporlanır.
Bağırsak mikrobiyota içeriğinin bilinmesinin sağlığımıza katkısı
Sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarlarından biri sağlıklı bir bağırsak yapısıdır. Parmak izi kadar kişiye özel olan bağırsak mikrobiyota durumunun bilinmesinde sayısız yarar vardır. Mikrobiyota analizi ile kişiye özel tedavi yaklaşımları mümkün olmakta, artmış ya da azalmış bakterilerin varlığına göre diyet düzenlemesi, uygun probiyotik ve prebiyotiklerin kullanımı gibi çözümler önerilebilmektedir.