Pandemi ve Okullar
Salgınla geçen bir yıl, varyantlar ve vaka sayısında artma ile karşı karşıya olan milyonlarca okul çocuğu… Tüm dünyada öğrenciler eğitimlerinde önemli kesintiler yaşadılar.
Bazı ülkeler okulları tamamen kapatırken, bazıları yarı zamanlı akademik takvim uygulamayı veya hiç kısıtlamaya gitmemeyi tercih ettiler. Ülkemiz ise tercihini salgın kontrolü için okulların kapatılması yönünde kullandı.
Bir çok yayında okullarda enfeksiyonun az sayıda olduğu ve çocukların bulaştırıcılıkta rol oynamadığına dair kanıtlar var. Ancak, özellikle varyantların ortaya çıkması durumu daha da ciddi ve belirsiz hale getirdi.
Bu salgınlarda asıl sorun çocukların virüsü ebeveynlerine ve büyükanne ve büyükbabalara taşıma olasılığıdır.
Çocuklar enfeksiyona yetişkinlere göre %30-50 daha az duyarlıdır. Enfekte olduklarında hiç bulgu göstermez ya da hafif bulgularla geçirirler. Okuldaki bulaşta öğrenciler ve öğretmenler arasında olduğu kadar öğretim dışı personel arasında da olabilir. Öğretmenlerde enfeksiyonun bulaş oranları diğer meslekteki yetişkinlere benzer olduğu tespit edilmiştir.
Özellikle 10 yaşın altındaki hasta çocuklar, taşıyıcı yetişkinlerden daha az bulaştırıcıdır.
Okullardaki vakalar sadece lokal yaygınlığı yansıtmaktadır. Bu nedenle okulların kapalı tutulması salgın kontrolünün önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Yüz yüze eğitimin sürdürmesinin bir önemi de aksayan eğitimlerinin devamı dışında, çocuklar ve ergenlerin karantinaya bağlı yaşadıkları anksiyete bozuklukları gibi ruhsal sorunlarının artışından duyulan endişedir.
Okullar çocukların akademik eğitimi dışında sosyal ve zihinsel gelişimlerini de idame ettirdikleri yerlerdir. Aynı zamanda aile içi şiddetle karşılaşan çocuklar için bir güvenli alandır.
Okulları kapatmanın bir de ekonomik sonuçları vardır. Birçok ebeveyn evdeki çocuk bakımı için fazladan bir ödenek ayırmak zorunda kalmaktadır.
Özellikle küçük çocuklar için çevrimiçi öğrenmenin denetimi son derece zordur.. Okulların kapanması mevcut sosyal eşitsizliklerin artmasına ve görünür olmasına da neden olmuştur.
Öğretmenlerin aşılanmasına öncelik verilmelidir.
Etkili aşılama programı bulaşmayı kontrol etmek, özellikle gelişen viral varyantlardan korunmak ve çocukların yüz yüze eğitimini sağlayabilmek için çok önemlidir. Toplumdaki bulaşı en aza indirerek ancak okulları güvende tutabiliriz. Okullar virüsün toplumda yayılmasının kontrol edilebildiği bir zamanda yeniden aşamalı bir şekilde açılmalıdır.
OKULLAR AÇILIRSA NELERE DİKKAT EDİLMELİ:
*Öncelikle belirtileri olan çocuk ve öğretmen/personel okuldan uzak tutulmalıdır.
*Enfekte kişilerin temas takibi ve karantinası ciddi olarak takip edilmelidir.
*Öğrenci ve personel el temizliği ve doğru maske kullanımı konusunda eğitilmelidir.
*Okullarda sınıf ve ortak kullanım alanları fiziksel mesafenin sağlanabildiği şekilde düzenlenmelidir.
*Okullardaki kapalı alanların havalandırılması iyileştirilmelidir.
*Fiziksel aktivitelerin açık havada yapılması tercih edilmelidir.
*Yüzeylerin temizliğinin düzenli yapıldığı kontrol edilmelidir.
*Çocukların yemek saatlerinde de tüm kurallara uyması denetlenmeli ve görevliler tarafından yönlendirilmelidir.
*Okula gidip gelirken de çocukların servis içinde temizlik ve mesafeye uygun şartlarda taşınması sağlanmalıdır.
Cicidoktorum diyor ki…
Eğitime 1 yıl ara verilmesi IQ da 1-5 puan gerilemeye neden olmaktadır.