Allerjik İki Çocukla Yaşamak

Biraz gazı var gibiydi, ama herkes aman ayağını sıcak tut, aman çocuk üşümesin giydir diye başımdaydı. Gerçekten de emerken sütün bağırsaklarından geçişini hissediyordum resmen. Geceleri bir ağlamaya başlıyordu ki sormayın.. Ne yapsam, neyi denesem geçiremiyorum ağlamasını.

Aslı’cım kendini okuyucularımıza tanıtır mısın?

Merhaba, ben Aslı Gülbüz. 35 yaşında, kabına sığmayan iki çocuk annesiyim. Ben de onlarla birlikte günden güne büyüyüp yeni şeyler öğreniyorum 🙂

Alerji ile ilk yüzleşmeni merak ediyorum. Doruk’un alerjik olduğunu nasıl anladın?

Harika geçen bir hamilik yaşadım, 39+3’te güle oynaya doğuma gittim. Ve Doruk’u kucağıma aldım. İlk 18 gün her şey yolundaydı, emiyor uyuyor, uyuyor uyanıyor, emiyor.. Böyle bir döngü.. Kilo alımı iyi.. Biraz gazı var gibiydi, ama herkes aman ayağını sıcak tut, aman çocuk üşümesin giydir diye başımdaydı. Gerçekten de emerken sütün bağırsaklarından geçişini hissediyordum resmen. Geceleri bir ağlamaya başlıyordu ki sormayın.. Ne yapsam, neyi denesem geçiremiyorum ağlamasını. İnternetten araştırmaya başladım hemen, sonunda kolik dedim bu çocuk. Onun da çaresi var. Hemen saç kurutma makinesi sesi, davlumbaz sesi. Ara ara sakinleşiyor Doruk, biraz uyuyoruz. Ama alerji aklımızın ucundan bile geçmiyor. Ben sütüm olsun diye olabilecek her şeyi yiyip içiyorum tabi bu arada. Kontrol için size geldik, karnını dinlediniz  ve ‘aşırı gazı var’ dediniz… Ben kakasında yaşadığım değişimlerden bahsettim, zaman zaman köpüklü zaman zaman mukuslu yapısından. Hemen tahlil yaptırmamızı istediniz ve süreç böyle başladı bizim için. Aslında biz gerçekten çok şanslıydık, siz bu konuda bilgiliydiniz ve daha yolun başında alerjiyle yüzleştik. Tabi ben sudan çıkmış balığa döndüm. Süt ve süt ürünlerini kes dediğinizde nasıl yani ben ne yiyeceğim diye bir kaldım 🙂 Meğer sadece onlarla kalmıyormuş.. O liste uzayıp gidiyormuş.

Yaptığım diyetle Doruk’ta gözle görülür bir rahatlama, ağlama nöbetlerinde de azalma başladı. Uykuları da uzamıştı. Prof. Dr. Fügen Çullu Çokuğraş hocamla tanıştık sonra, hayatımıza harika bir dokunuş yaptı. Odasından çıktığımızda bütün sorularıma cevap almış, uzun bir diyet listem ve rahatlamış Aslı’ydım. 

 Doruk büyürken ne zorluklar yaşadın?

Doruk’un alerjisiyle birlikte hayatımıza yeni bir beslenme düzeni girdi tabi. Kan tahlillerinde hangi besinlere alerjisi olduğu çıkmıyordu. 3 gün deneme kuralına göre besinleri deneyip buluyordum hassiyetini. Tabi benim gibi bir annede o 3 gün 13-23 günü bulabiliyodur 🙂 Dışarıya çıkmak sırtımda evimizi taşımak gibiydi; öğünlerini, atıştırmalıklarını, başkasının elinde görüp de canının isteyebileceği şeyleri evde yapıp yanımda taşıyordum. Yiyebildiği kısıtlı gıdayla alternatif tarifler üretmeye başladım. Bazen güzel oluyordu ama bazen tıkanıyor ve ağlayarak kalkıyordum yemek masasından.

Doğum günlerine gitmeyi hiç sevmezdim. Masada  çeşit çeşit yiyecek ve oğluma hepsi yasak. Aklı erdikçe daha da zor bir durum haline geliyor tabi bu süreç. Doruk arkadaşları gibi bir doğum günü pastasını ilk kez 5 yaşında yedi. Bir yandan da etrafımdaki bir çok insan “a aa ona da mı alerjisi var?’’ ‘’Eee neyle besliyorsun bu çocuğu?’’ ‘’Üstüne çok düşüyorsun. Ver ver yesin, yazık çocuğun canı çekiyor.’’ ‘’Bir kereden bir şey olmaz’’ gibi şeylerle beni canımdan bezdiriyordu. Doruk’a kimse bir şey vermesin diye atmaca gibi etrafında dolaşıyordum sürekli. Ardından Bağışıklık yetmezliği tanısı alınca ayrıca bir sürü kısıtlama geldi hayatımıza. Hani şu an pandemi döneminde yaşadığımız, kısıtlamalar var ya biz onu kendi hayatımıza çok daha önce uyarlamıştık işte. Dışardan gelecek mikroba karşı temkinli olmalıydık. Bu durumda ben kolları sıvadım ve işi bıraktım, artık evdeydim 🙂  sonrasında da 5 yıl evde kaldım.

Gelelim Deniz’e.. İkinci çocuğuna hamileliğin nasıl geçti? Onun alerjik bir çocuk olabilmesi ihtimali seni nasıl etkiledi?

Deniz, aslında ikinci çocuğu çok istediğim ama hiç beklemediğim bir anda geldi hayatımıza. Deniz benim minik mucizem, minicik haliyle tutundu geldi aramıza. Tabii ki ikinci çocuğumun da alerjik olmasının ihtimali çok yüksekti. Çünkü benim 20’li yaşlarda ortaya çıkan alerjik rinitim, babamın 60 yaşından sonra başlayan alerjik astımı, eşimin tarafında besin alerjileri vardı. Ama gelecekse alerji gelsin dedim, en azından bildiğim yerden, bu defa daha bilinçliydim.

Deniz doğmadan bir süre önce alerji diyetine başladım, süt ve süt ürünlerini tüketmeyi bıraktım. Tam da tahmin ettiğimiz gibi alerjik bir bebek oldu Deniz de.. Yine alerji diyeti yaptık.. Sonra yavaş yavaş diyeti açtık, yine deneme yöntemiyle. Öyle böyle 31 ay emzirdim. Alerjik çocuk için en önemli şeyin anne sütü olduğuna inanıyorum çünkü.

Tabii çantamda kendi yemeklerim oldu bu defa. Deniz ek gıdaya başladığında onun yemeklerini de ekledim, her gittiğimiz yere götürdüm yiyeceklerimizi. Artık dört dörtlük alerjik sofra kuruyordum kendimize ve dostlarımıza. Eşime derdim eğer bir gün diyet biterse beni kahvaltıya götür, sırf peynir olsun, hep peynir yiyeyim. 

Alerjik çocuk annesi olmak hayatında neleri değiştirdi?

Çok komik olacak ama telefonuma kaka klasörü eklendi 🙂 İtinayla bez inceler hale gelmiştim ki hala inceler durumdayım acaba Deniz’de yolunda gitmeyen bir şeyler var mı diye. Kendimi dipsiz kuyuya düşmüş gibi hissedip çaresiz araştırmalar yaparken bir arkadaşım beni bir facebook grubuna ekleyip aslında yalnız olmadığımı gösterdi. Yüzünü hiç görmediğim ama aynı sıkıntıları yaşadığım yüzlerce anneyle tanıştım. Etiket okuma alışkanlığı edindim. Etrafındaki çocuklara anne babalarına sormadan başkası tarafından verilen yiyeceği yememeleri gerektiğini öğrettim ki bu kesinlikle çok önemli bir şey. 

Alerji ile Yaşam Derneği’nden bahseder misin?

Sosyal medya üzerinden tanışıp bağ kurduğumuz 16 aile bir araya gelerek Mart 2016’da Alerji İle Yaşam Derneği’ni kurduk. Bir sivil toplum girişimi olarak başladık. Ardından ‘besin alerjisi farkındalık haftasının ’ Türkiye’de kutlanmasını sağladık.  Şimdi ülkemizde sosyal medyada, kamuoyunda kutlanan bir hafta haline geldi. Bu da sivil toplumun gücünü ortaya koymakta. 

Şubat 2020’de BM Viyana’da Zero Project zirvesinde örnek projeler arasına seçildi, 85 ülkeye sunum yapıp tanıttık. Bir de Alerji İle Yaşam Akademi projemiz var. Sabancı Vakfı hibe projesi kapsamında 2020 yılında hayata geçirdik bu projemizi. Aileleri online bir eğitim platformunda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin hekimleri ile ortaklaşa uygulamalı olarak eğitim alabilecekleri videolar sunduk ve içerikler hazırladık. Bu da ailelerin özellikler pandemide hastanelere kısıtlı erişim olduğu dönemde doğru kaynaktan doğru bilgiyi almaları için çok büyük bir avantaj sağladı.

 Gönüllü destek verdiğiniz bir de alerjik çocuklar için kreş var değil mi?

Evet. Türkiye’de ilk kez Kartal Belediyesi tarafından alerjik çocuklar için bir kreş açıldı. Burada besin alerjisi olan, astımlı, anaflaksi riski ve geçmişi olan çocuklarımız var. Biz de dernekolarak kreşe gönüllü danışmanlık yapıyoruz. İçerideki her şey alerjik çocuklara göre dizayn edildi; havalandırma sisteminden mobilyasına kadar. Yerlerde halı yok, perde yok, tekstil yüzey yok. Hemşire ve personel, anaflaksi durumunda acil müdahale konusunda eğitimli. Ortak alerjenler belirlenerek çocuklara her ay yeni menüler hazırlanıyor ve bu yemeklerin hepsi Alerji Dostu Tarifler kitabımızdan yapılıyor. 

Alerji Dostu Tarifler kitabınız muhteşem bir çalışma. Nasıl doğdu bu kitap?

Kitabımız bizim gözümüzün bebeği 🙂 Sosyal medyada üzerinde konuşurken baktık ki aslında hepimizin kendine has deneme yanılma yöntemiyle ama bayağı bayağı lezetli tarifleri var. Sonra tariflerimiz birikti birikti, bunları paylaşmak lazım. İçinde 175 tarif var, hemen hemen hepsi sütsüz, yumurtasız, glutensiz ve genel alerjensiz. Kitabımızın lansmanını 2019 yılı Besin Alerjisi Farkındalık Haftasında yaptık. Ramazan ayında çok güzel bir restaurantta 100 kişilik bir iftar yemeği verdik. Menü tamamen Alerji Dostu Tarifler kitabımızdan hazırlanan menüydü. Kitabımızda çok emek var, çok özveri var. Gerçekten her annenin türlü türlü matematiksel uğraşı var 

Son olarak alerjik çocuk annesi olan diğer annelere ne önerirsin?

Moral çok önemli.. Ben pozitif olmanın gücüne inanıyorum. Doğru doktor, doğru diyet ve sabır da bu işin anahtarı. Kulaktan dolma bilgilerle, hareket etmesinler. Uzman hekimlerimizle bir arada, kendilerini de dinleyerek ilerlesinler. Gözlem çok önemli, beslenme günlüğü tutsunlar, en ufak bir tepkiyi bile not alsınlar . Etraftan gelen eleştirilere, moral bozanlara kulaklarını tıkasınlar, sonuçta herkesin çocuğu kendisi için önemli 🙂 Alerji diyeti yapıyorum sütüm gider diye kesinlikle düşünmesinler. Ben katı bir diyetle 20 ay emzirdim, sütüm hiç bir yere gitmedi, bu tamamen psikolojik bir şey. Yeter ki emzirmeyi isteyin, sadece su içerek bile süt olur..  N’olur bir çocuğa ebeveynine/bakıcısına sormadan hiç bir şey vermeyin. İyilik değil aksine kötülük yapıyor olabilirsiniz.

Cicidoktorum diyor ki…

Alerji çocuğumun kaderi demeyip,
savaşmayı, başa çıkmayı öğrenip;
bunu annelere destek için bir derneğe dönüştüren Aslı…
İşte ANNE OLMAK ….

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Start typing and press Enter to search