Atatürk ve Sinema

Ulu önder Atatürk’ün ölüm yıldönümünde onu özlemle anarken , pek bilinmeyen bir anısını paylaşmak istiyorum.

Atatürk’ün bir film için oyunculuk yaptığını ve ayrıca  senaryo yazdığını , Muhsin Ertuğrul la bu sebepten dolayı yanyana geldiğini biliyormuydunuz?

1932 yılında senaryosunu Nizamettin Nazif Tepedelenli nin yazdığı, yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul un yaptığı “BİR MİLLET UYANIYOR” filmi için Nizamettin Nazif hikayeyi kaleme aldıktan sonra Atatürk e fikir ve onay almak için yollar.  Atatürk’ün senaryoyu beğendiği müjdesini alınca ona Meclis’te okuyacağı nutku, Köşk’te film için tekrarlamasını , yani filmde rol almasını teklif eder. Ve sanatsever ulu önder filmde rol almayı kabul eder.

Nizamettin Nazif Atatürk ile yaşadığı bu anıyı şöyle anlatıyor:

“Atatürk Çankaya’da bizi kabul etti, biraz izahat istedikten sonra fon olarak getirdiğimiz kara örtünün önüne geçti ve nutkunu irada başladı.Makine rahat rahat işliyor, şefin sesi çok rahat endegistre ediliyordu. Bu arada sol taraftaki bir kapının önünde bayan Afet, bir milletvekili ve General Kazım beliriverdi. Üçü de yüksek sesle konuşuyorlardı. Atatürk’ün yüzünde ani bir değişiklik oldu, onlara dönüp seslendi ‘-Susunuz! Film çeviriyoruz. Salona gidiniz.’ ‘’

Atatürk’ün siniri bozulmuştu bir kere… “Bırakalım” dedi. Filmcilerin ısrarıyla devam etti. O sırada bahçıvanla birkaç kişi kapının yanında gülüşmeye başlamasın mı? Atatürk bu kez gürledi “Ne o? Biz burada komedya mı oynuyoruz, yoksa bir devlet şefi gibi halka mütalaamızı mı bildiriyoruz. Bu ne terbiyesizliktir? Gülmeyiniz? Çekiliniz? Yıkılınız? Gidiniz?”Sonra nutkunu tamamladı. Filmcileri uğurladı.

Filmin görüntü yönetmeni Cezmi Ar ve Muhsin Ertuğrul

Atatürk ün sinemayla bir diğer ilişkisi de bir film senaryosu yazmış olması fakat ne yazık ki 1937 de kaleme aldığı senaryosunu çekemeden aramızdan ayrılmıştı . Senaryosunu yazdığı filmde de kendisi oynayacaktı. Filminin adı de belliydi “Ben Bir İnkilap Çocuğuyum” 

Bizler onun izinde, inkilap çocukları olarak bu filmi yaşamaya ve yaşatmaya devam edeciğiz 

Filmin çekim yerleri; İstanbul, Maltepe, Kâğıthane ve Çanakkale’dir.

ilk gösterimi 07 Aralık 1932 tarihinde İstanbul’daki Elhamrave Melek Sinemalarında yapılmıştır.

İlk sesli çekilmiş Türk filmidir.

Filmin konusu;Kurtuluş Savaşı sırasında, İstanbul’a gizli bir görevle gelen Kuva-yi Milliyeci bir subayla, Yüzbaşı Davut’a âşık olan öğretmen Nesrin’in öyküsü üzerine kurulan bir filmdir.

Start typing and press Enter to search