Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi

Çocuk istismarı ve ihmali; bir yetişkin tarafından çocuğa yöneltilen, uygunsuz ya da hasar verici olan ve çocuğun gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan eylemlerin tümüdür. Bu eylemlerin sonucu olarak çocuğun fiziksel, ruhsal, cinsel ya da sosyal açıdan zarar görmesi, sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesi söz konusudur.

Cinsel İstismar Nedir?

Son yıllarda maalesef ki ülkemizde cinsel suçlar artmakta ve çocuk istismarı da ilk sıralarda yerini almaktadır. Cinsel istismar; çocuğun bir yetişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için zorlayarak, ikna ederek yada çocuk farkında olmadan araç olarak kullanılması ya da başkasının bu amaçla çocuğu kullanmasına izin vermesidir ve maalesef ki saptanması çok daha zordur. Çünkü tabu olarak görülen cinsellik konusunda yaşanan tüm deneyimlerden utanan çocuk bunları sır olarak saklar.

Beden Mahremiyeti Kazandırılan Çocuklar Daha Az istismara Maruz Kalır.

Cinsel istismara maruz kalan çocukların ortak özellikleri yoktur. Her çocuk aslında bu tehlikeye aynı oranda maruzdur. Ancak beden mahremiyetini edinmiş, ailesinden sır saklamayan, ailesi ile güven odaklı ilişkisi olan, temel güvenlik kurallarını bilen ve paranoyaklaştırılmamış, yalnızca bilinçlendirilmiş çocukların cinsel istismara uğrama olasılığı daha düşüktür.

Çocuğa Beden Mahremiyeti Nasıl Kazandırılır?

  • Bebeklik döneminde (0-3 yaş) bebeğin kendini koruması ve bu alanda eğitilmesi söz konusu olmadığından, mahremiyet bilincinin 3 yaş döneminden itibaren çocuğa kazandırılması gerekmektedir.
  • Çocuğunuza tanıdığı kişilerden zarar gelir. Bu yüzden “yabancılarla konuşma” demek istismarı ya da tacizi önlemek için baş koşul değildir. Bunun yerine bazı basit ancak çok etkili cinsel eğitimlerle pek çok olumsuz durumu engelleyebilirsiniz. 
  • Çocuğunuzu, tanıdığınız herhangi birini (akrabanız, yakın arkadaşınız dahil) öpmesi, ona sarılması için zorlamayın. Bırakın bu konularda içinden gelen kişiye içinden geldiği gibi tepki versin.
  • Çocuklarımıza “İç Çamaşırı Kuralı” nı öğretebilirsiniz. “İç Çamaşırı Kuralı” çok basittir; başkaları çocukların iç çamaşırlarına ve içinde kalan kısımlarına dokunmamalıdır. Kural, aynı zamanda çocuklara, vücutlarının kendilerine ait olduğunu, iyi ve kötü sırların, iyi ve kötü temas türlerinin olduğunu anlatmaya yardımcı olur. 
  • Çocuğunuza iyi dokunma-kötü dokunma ve ikisi arasındaki farkı ayırt etmesinin sağlamak amacıyla istemediği bir davranışa karşı “Hayır” diyebilme becerisinin kazandırılması faydalı olacaktır.
  • Çocuğunuza basit cinsel eğitimler verin; “Sen özel ve önemlisin. Bedenin sana aittir. Bedeninde çok özel olan yerler var. Buralar senin özel yerlerin. Eğer birisi buralara dokunmak isterse ona ‘HAYIR’ deme hakkına sahipsin. Bu tanıdığın, sevdiğin bir yetişkin olsa da ben sana ‘HAYIR’ deme iznini veriyorum.
  • Çocuğunuza vücudunun sınırlarını anlatın: “Bu beden senin, eğer birinin seni kucaklamasını istemiyorsan bunu söyle, bunu söylemek senin hakkın, seni rahatsız eden en ufak bir fiziksel dokunmayı sonlandır. Duygularına kulak ver. İnsanlar sana dokunduklarında sen bundan hoşlanmıyorsan duygularına güven. Eğer biri seni rahatsız ederse bunu hemen gelip bana söylemeni istiyorum. Sana söz veriyorum: söylediğin her şeye inanacağım. Eğer biri, doğru olmayan bir biçimde sana dokunursa bu senin hatan değil. O yetişkin sana ne yaparsa yapsın senin hatan değil.”
  • Çocuğunuzla aranızda iyi bir iletişim kurun; yaşadığı şeyleri size anlatması için onu cesaretlendirin ve başından geçen olumsuz/ kötü bir deneyimi anlattığında büyük-negatif tepkiler vermeyin.
  • Çocuğunuzun, yaşadığınız ortamda ona ait özel bir alanın, odasının bulunması veya ortak kullanılan bir mekânda bir bölümün çocuğa ait olması, çocuğa aidiyet ve mülkiyet duygusu verme ve çocuğun benlik duygusunun gelişimi açısından oldukça önemlidir.
  • Öz bakım becerilerinin zamanında gelişiminin sağlanması yabancıların çocuğun mahremiyet alanına girmesini kısıtlayacaktır.
  • Okul öncesi mahremiyet eğitimi döneminde çocuğa sorumluluklar vererek, plan ve tercihler yapmasına fırsat sunmak çocuğun bağımsızlaşmasını sağlayacak ve öz güvenlerini geliştirecektir. 
  • İlkokul döneminde mahremiyet eğitiminde ise (6-12 yaş), çocuğun hayır diyebilme becerisini geliştirmek için, çocuğun kendisini tanıması, kendi sorumluluklarını, ödevlerini bilmesi ve kendisinin farkında olması oldukça önemlidir.
  • Çocuğunuzun arkadaşlık yaptığı kişileri tanımanız ve öğretmenleriyle iletişim halinde olmanız çocuğun mahremiyet eğitiminde olmazsa olmaz detaylardandır. 
  • İlkokul dönemindeki çocuğunuzun sosyal medya kullanım süresi ve bazı sitelere erişimini sınırlandırılması da olası istismarın önüne geçecektir. Bu amaçla çocuğunuza kişisel bilgilerinin ve fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmaması gerektiği konusunda eğitmeniz önem taşır. 
  • Ortaöğretim düzeyindeki çocuğunuz ise (13-18 yaş) fiziksel, duygusal ve düşünsel olarak bir değişim sürecinde olup, siz ebeveynleri ile zaman zaman çatışmalar yaşadığı, arkadaşlık ilişkilerinde ve öz güveninde ise sürekli iniş çıkışlar yaşadığı bir dönemdedir. Bu nedenle ergenlik dönemindeki çocuğunuzun yalnız kalmak istediği, odasına kapandığı zamanlar olabilir. Ebeveynleri olarak buna saygı göstermeniz gerekmektedir.
  • Aşırı kontrolcü ebeveynlerin çocukları evdeki hoşgörüsüzlük ve baskıdan yılıp, dışarda ya da sosyal medyada tanımadıkları yetişkinlerden ilgi ve şefkat arayışında bulunabilirler.Özellikle sosyal medyanın insanın görünür olma,beğenilme, takdir edilme gibi psikososyal ihtiyaçlarını karşıladığı göz önüne alınmalı, çocuğun takdir edilme ihtiyacı çerçevesinde sosyal medya kullanımında mahremiyetinin sınırları çizilmelidir.
  • Unutmayın! Bir çocuk fiziksel temas olmadan da tacize uğrayabilir. 
  • Onlara inandığınızı öğretin. Çocuğunuza inanın, yardım istiyorsa bunu geri çevirmeyin. Çocuklar bu konularda yalan söylemezler.
  • Sır saklamamasını öğretin. Çocuklarınıza BAZI sırların hiçbir zaman saklanmaması gerektiğini söyleyin. Onlara istemeseler dahi bunların açıklanması gerektiğini anlatın.

Tüm çocukların “sevgi” ve “kabul edilme” ihtiyaçları yoğundur. Bu duyguları ebeveynleri tarafından doyurulmazsa kabul görmek ve sevilmek için başkasının ondan istediğini yapabilir. Dolayısıyla çocuğunuza ne kadar karşılıksız sevgi verirseniz ve onu ne kadar koşulsuz severseniz, başkalarına karşı o kadar az yakınlaşma ihtiyacı duyacaktır.

Cicidoktorum Diyor ki!

Çocukları korumanın ve
güven vermenin ilk adımı
annenin kucağında başlar…

Çocuk ve Ergen Psikoloğu

Start typing and press Enter to search