Akraba Evlilikleri Neden Risklidir?
Akraba Evliliği Nedir?
Akraba evliliği birbiriyle akraba olan kişilerin evlenmesi olarak bilinirken, tıp dilinde endogami olarak adlandırılmaktadır. Daha net bir tanımlama gerekirse 2. derece kuzen ve daha yakın akraba olan kişiler arasında yapılan evliliktir. 1. derece kuzen evliliği, teyze, dayı, amca ve hala çocukları arasında yapılan evliliklerdir. Kardeş torunları arasındaki evlilikler ise 2. derece kuzen evlilikleridir. Akraba evliliği ülkemizde evliliklerin yaklaşık %20’sini oluştururken, dünyada da yaklaşık olarak benzer oranda akraba evlilikleri görülmektedir.
Akraba Evliliği Neden Risklidir?
İnsanların genetik kodlarının yarısı anneden, yarısı babadan gelmektedir. Böylece her gen, anne ve babadan gelen bir çift kopyadan oluşmaktadır. Genlerde meydana gelen mutasyonlar yani bozukluklar, hastalıklara yol açabilir. Eğer sadece tek bir gende mutasyon olması durumunda bazı hastalıklar görülürse bu durum baskın (dominant) kalıtım olarak adlandırılır. Eğer her iki gende de mutasyon görülüyor ve bu bir hastalığa sebep oluyorsa çekinik (resesif) kalıtım olarak adlandırılmaktadır. Bu çift genlerin sadece birinde mutasyon varsa o kişi sağlıklı olabileceği gibi bir hastalığın da taşıyıcısı olabilir. Soy aktarımı ile geçen hastalıklar, genlerdeki bu mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. İşte akraba evliliği neden riskli sorusu özellikle bu noktada ortaya çıkmaktadır.
Akraba evliliklerinde özellikle zararlı dominant genlerin veya resesif genlerin bir araya gelme olasılığı arttığından, genetik hastalıkların görülme olasılığı da artacaktır. İşte akraba evliliklerinde mutasyona uğramış genlerin bir araya gelme ihtimali daha yüksek olduğu için akraba evliliğinde çekinik kalıtımla geçen genetik hastalıklar daha sık görülür.Bunların çocuklukta görülmesi için anne ve babanın her ikisinin de en azından bir zararlı çekinik gene sahip olması gerekir. Dolayısıyla bu tarz evlilikler aynı gen yapısına sahip olan ailede, çekinik genlerin birbirleriyle karşılaşma olasılığını artıracaktır.
Akraba evliliklerinden dünyaya gelen çocuklarda genetik bozuklukların daha fazla görülmesinin nedeni aslında bundan kaynaklıdır. Yakın akrabaların benzer gen kombinasyonlarını taşıdığını bilindiğinden, bu tip evlilikler genetik hastalıklar yönünden büyük riskler taşımaktadır.
Genetik hastalıkların epidemiyolojisini etkileyen önemli etmenlerden biri bu tarz evlilikler olup, akrabalığın yakınlık derecesine göre genetik hastalıkların riski oldukça artmaktadır. Akraba evlilikleri özellikle engelli çocuk doğma riskini ikiye katlanmaktadır. Akraba evliliklerinden doğan çocuklarda özellikle yeni doğan ölümleri sıklıkla yaşanırken, ölümle sonuçlanmayan doğumlarda ise yüksek oranlarda anomaliler görülmektedir. Günümüzde bazı tetkikler genetik rahatsızlıkların tespiti mümkün iken akraba evliliği ile ortaya çıkan rahatsızlıkların tümümün tespit edilmesi mümkün değildir.
Akraba Evliliğine Bağlı Riskler
Akraba evliliğine bağlı olarak görülen en yaygın risklere örnek olarak şunları söyleyebiliriz.
- Ölü Doğum
- Yeni Doğan Kaybı
- Düşük Doğum
- Mental Retardasyon (zihinsel yetersizlik)
- Gelişimsel Gecikme
- Nörolojik Hastalıklar
- Kas Bozuklukları
- Kan Bozuklukları
- Çoklu Sistem Hastalıkları
Akraba Evliliğine Bağlı Hastalıklar
Akraba evliliğinden kaynaklanan hastalıkların çoğunluğuna otozomal resesif hastalıklar denir. Bu hastalıkların yaygın olarak görülenlerine örnekler şunlardır.
- Kistik Fibroz
- Talasemi (Akdeniz anemisi)
- SMA (Spinal Müsküler Atrofi),
- KAH (Konjenital Adrenal Hiperplazi)
- Orak Hücre Anemisi,
- PKU (Fenilketonuri)
- Tay Sachs
Sonuç
Sonuç olarak ve en başta bilinmesi gereken, tıbbi olarak akraba evlilikleri kesinlikle önerilmemektedir. Çünkü akraba evlilikleri, dünyaya gelen her çocuğun ciddi, hatta yaşamı tehdit eden koşullar geliştirmesine neden olabilir. Bu koşulların bedelini de çocukların ödediğini açıkça söyleyebiliriz.Bu sebeple akraba evliliğinden uzak durmak gerekir veya durulamadığı durumlarda ise bazı önlemlerin önceden alınması çok önemlidir.Ancak mutlaka böyle bir evlilik yapılacaksa çiftlerin bu durumun sonuçlarına dair bilgi sahibi olmasını sağlamak ve gerekli test ve tetkikleri yaptırması gerekmektedir. Anomali ve ciddi hastalık gibi risklerin arttığının bilincinde olunması sağlanmalıdır.