Babanın Çocuk Gelişimindeki Rolü ve Önemi

Toplumun genel yapısı anneyi ve annenin çocukla olan ilişkisini ön planda tuttuğu için özellikle önceki yıllarda baba, çocukla olan ilişkide ne yazık ki anneden sonraki gelmekteydi. Oysa baba en az anne kadar önemli ve çocuk için tahmin edilenden daha fazla model olan ebeveyndir. Ne mutlu ki, çocuk gelişimindeki rolünün anlaşılmasıyla birlikte günümüzde babalar çocuk hayatında ön planda olmaya başlamıştır.Özellikle son yıllarda toplumsal hayatta yaşanan değişimler, aile yapılarının değişmesi, boşanmaların artması, annelerin çalışma hayatına daha fazla katılmaları nedeniyle ailedeki roller de değişim göstermiştir. Bu sayede çocuğun bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde babanın aile sistemi içindeki rolü annenin rolü kadar önem kazanmıştır.

Baba olmak sadece aileyi geçindirmek değildir

 Anneler ve babalar çocuğun gelişimi ve eğitiminde artık geçmiş yıllara kıyasla çok daha aktif rol almaktadır. Değişen günlük koşullar ebeveynlik becerilerini ve tutumlarını da olumlu yönde etkilemektedir. Örneğin, baba olmak, önceki yıllarda aileyi geçindirmek, çocuğunu uzaktan sevmek, kuralları koyan ve uygulayan otorite figürü olmak anlamına gelirken günümüzde doğumdan itibaren bebeğin bakımını paylaşan, çocuğu ile birebir zaman geçiren ve arkadaşlık eden ebeveyn olmak anlamına gelmektedir. 

Bebeklerin babaları ile bağ kurmaları babaların ilgisi ile sağlanır

Babaların bebeklik döneminden itibaren çocukları ile birlikte vakit geçirmeleri ve doğdukları andan itibaren ilişki kurmaları son derece önemlidir. Bebek ile annenin arasındaki bağ anne karnındayken başlar. Doğum gerçekleştikten sonra bebeğin anne kucağına verilmesiyle ve annenin bebeği emzirmeye başlamasıyla bu bağ kuvvetlenmeye devam eder. Neredeyse bütün zamanını anneyle geçiren bebek, anne sevgisini daha yoğun hissetmeye başlar. Anne, bebeğini emzirmeye başlayarak bebeği ile arasındaki bağı çok kolay bir şekilde güçlendirir. Ancak baba ile bebeğin bağ kurması daha zordur. Anne ile kurulan bağa benzer bir yakınlık oluşturmak için babanın anneden farklı olarak daha çok çabalaması gerekmektedir. Baba ile kurulacak bağ ancak babanın ilgisi, dikkati ve sevgisi ile sağlanmaktadır.

Bebeklerle bağ kurabilmenin en kolay yolu sarılmaktır

Bebek ile bağ kurmak ve güçlendirmek için; özellikle ilk birkaç hafta içinde yeni doğmuş bebeğinize nazikçe sarılmak, bağ kurmak için etkili bir yoldur. Bunun yanı sıra, bebeğin günlük bakım rutinine kendinizi dahil etmek de sizinle olan bağını güçlü kılacaktır. Örneğin, yatmadan önce banyo yaptırmak ve ardından nazik bir masaj uygulamak, bebek ile size özel bir zaman dilimi oluşturur. Onu kucağınıza alıp hareket edip dans etmek sizi birbirinize yakınlaştırarak aranızdaki bağı kuvvetlendirebilir. Araştırmalar anne ile bebeği arasında doğuştan kurulan bağın, baba ile de kurulabilmesi için babanın bu çabaları sonucu 2 haftalık süre zarfında kazanıldığını ortaya koymuştur. Bebeklikten kurulan güçlü bağ ileriki yıllara da aksetmekte, baba ile çocuk arasındaki destekleyici ilişkinin bilişsel, duygusal ve sosyal becerileri geliştirerek çocuğun ileriki yıllardaki akademik başarısını ve sosyal ilişkilerini ve kendine yönelik algı ve tutumlarını da olumlu olarak etkilediği gözlemlenmektedir. 

Babanın ilgisi ile çocuğun gelişimini ve zekasını doğrudan etkiler

Bebeklik döneminden itibaren çocuğa sağlanan zengin uyaranların zihinsel gelişim üzerindeki etkisi bilinmektedir. Çocukların zeka yüksekliği ile babanın ilgisi arasında artan bir ilişki olduğu araştırmalarca kanıtlanmıştır. Babanın çocuğu ile ilgilenmek için ayırdığı zaman, birlikte yapılan etkinliklerin çocuğa sağladığı deneyimler öğrenmeyi ve zekayı destekler. Babaların çocuklarıyla birlikte kitap okuması, oyun oynaması, filmler ve belgeseller izlemesi, kutu oyunları oynaması, çevre gezileri yapması çocuk ve baba arasında bilişsel ve duygusal gelişimi desteklemektedir. Babaların çocuklarıyla kurdukları yakın ilişkiler çocuğun duygusal gelişiminde de son derece etkilidir. Babanın sevgisi ve çocuğuna verdiği güven, psikolojik olarak çocuğun kendini daha güçlü hissetmesini sağlamaktadır.

Çocuk toplumsallaşmayı baba ile öğrenir

Çocuklar anne ile sevgiyi ve güvenmeyi, baba ile de toplumsallaşmayı, yani kurallara uymayı, paylaşmayı ve problem çözmeyi öğrenirler. Başlangıçta anne ile olan ilişkiye babanın eklenmesi, çocuğun zihninde “başkaları” ve “sosyal yaşam” kavramlarını geliştirir. Çocuk, ilk paylaşma örneği olarak annesini baba ile paylaşmayı öğrenir. Yaşamının ilk yıllarında “annemle ben bir bütünüm” diye düşünen çocuk babanın varlığını fark etmesiyle birlikte annesinin başkalarıyla da ilişki içerisinde olduğunu kavrar. Bunun sonucunda tüm duygusal yatırımını anneye yapmaktan vazgeçer. Bu sayede başkalarını sevebilme kapasite de gelişir. Baba, bu ilişkide ne kadar aktif olursa, çocuk da başkalarının varlığını o kadar hızlı kabullenmeyi öğrenir. Bu da toplumsallaşmayı, yani diğer kişilerin varlığının kabulünü sağlar ve sosyalleşmesi için zemin hazırlar.

Babanın çocuğu onaylaması onalrın benlik değerini arttırır

Çocukların benlik algısı ve özgüven gelişiminde de babadan gelen geri bildirimlerin yapıcı ya da yıkıcı etkileri olabilir. Benlik algısı yani “kişinin kendi değeri hakkındaki düşünceleri” hayatın ilk yıllarından itibaren öncelikle aileden alınan daha sonraları da sosyal çevre tarafından desteklenen geri bildirimler ile oluşur. Ailesi tarafından değer gören, kabul edilen, sevilen bir çocuk kendisini değerli hisseder.  Bu durum çocuğun benlik algısını olumlu etkiler. Babalar çocuğun dış dünya ile kurdukları ilişkide adeta köprü gibidir. Özellikle babanın onayı ve kabulü çocuğa dış dünya tarafından da kabul edildiği, beğenildiği mesajını verir. Bu nedenle babaların bu noktada da rolleri oldukça önemlidir.

Baba ile iyi iletişim özgüveni arttırır

Son olarak, babayla iyi bir ilişki, sağlam bir ruh sağlığının da tamamlayıcısı olarak görülmektedir. Yapılan son araştırmalara göre de babasından ilgi alan çocukların kendine olan güveninin arttığı ve kendi iç kontrol mekanizmalarına da doğru orantılı bir şekilde katkı sağladığı bulunmuştur. Dolayısıyla, babayla iyi iletişimin hem çocuklukta hem de yetişkinlikte; ruhsal sorunlara ve sıkıntılara karşı, ruh sağlığı üzerinde koruyucu etkisi bulunmaktadır. Bu da çocuğun hayatın içerisinde karşılaştığı stres faktörleriyle daha iyi mücadele edebilmesine katkıda bulunmaktadır. 

Sadece baba ile değil her iki ebeveyn ile çocuk arasındaki sağlıklı iletişimde esas nokta; saygı duymak, gereken ilgiyi vermek, çocuğu dinlemek ve anlamaktır. Bir çocuğun hayatındaki en değerli şeylerden biri; yaşadığı bir olumsuzluk karşısında, ebeveynlerinden duyacağı “biz yanındayız” cümlesidir. Doğduğu andan itibaren her iki ebeveyn de üzerine düşen görevleri yerine getirir ve gereken çabayı gösterirse, aile içinde huzur, saygı ve güven ortamı daha kolay sağlanacaktır. Huzurlu bir evde büyüyerek hem anne hem babadan gerekli ilgi, şefkat ve yakınlığı gören çocuk için hayat yetişkinlikte daha kolay olacaktır.

Cici doktorum diyor ki…

Kız çocukların babalarının feromonuna yakın erkeklerle evlendiğini biliyor musunuz?(Feromon, canlılarda sosyal ilişkileri ve eşeysel davranışları düzenleyen kimyasal maddedir.)

Çocuk ve Ergen Psikoloğu

Start typing and press Enter to search