Kötü Giden İlişkilerin Salığımıza Etkileri

 İnsan sosyal bir varlıktır. Doğumumuzdan itibaren etrafımızdaki kişilerle etkileşime gireriz. Bazılarımız şanslıdır iyi bir ailede sevgi ile büyürken bazılarımız bu kadar şanslı olmaz. Küçükken sadece anne baba bizi etkilerken daha sonra hayatımıza karşı cins girer. Eş, sevgili ,hayat arkadaşı. Benim mükemmel bir ilişkim var hiç sorunum yok diyen var mı?

İlişkileri düzenlemek psikologların çalışma alanı. Ama düzenlenmeyen ilişkilerin bedenimize ne yaptığı benim alanım. Pek çoğumuz aynı  şikayet ile birden çok hekime başvururuz. 

Elimizde bir torba ilaç… 

Bunlar kaç saat arayla içilecekti? 

Aç karna mıydı yoksa tok muydu? 

Dur daha yeni başladım on gün geçsin kontrole gideyim…

Sonuç 😮 ilaç iyi gelmedi birde bunu deneyelim.

DENEYELİM Mİ?

Tıbbın babası Hipokrat da  ruh ve beden arasındaki ilişkiyi anlatmıştır. Fakat günümüzde modern dediğimiz tıp bunu göz ardı etmektedir. Tıp kendi arasında o kadar çok dallanıp budaklanmıştır ki; her organı farklı doktor tedavi etmektedir ve bu doktorların diğerinin verdiği ilaçtan  haberi bile yoktur. Doktorlar hastayı bir bütün olarak görmeyi unutup sadece kendi tedavi ettiği organa kilitlenmişlerdir.

 İş içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Kan tetkikleri, tomografi ,MR , PET … Ve en nihayetinde dev bir ilaç sanayi…

 Biz hekimler karşımıza gelen hastanın ruhu ve bedeni arasındaki köprüyü  kurabilirsek işler o kadar kolaylaşır. 

Eski çağlardan beri ruh – beden bütünlüğünü savunan hekimler ya da filozoflar olmuştur (Hipokrat, Eflatun, Aristo, Galen, İbni Sina). Duyguların bedensel tepkiler oluşturabildiğini örnekleyen yalın halk deyimleri vardır: Utançtan yüz kızarması, korkudan altına kaçırma, öfkeden tepenin atması, üzüntüden iştah kesilmesi, kuruntudan uyku kaçması gibi. 

Beden ve ruh arasındaki köprünün koptuğunu düşündüren hastalıklar:

1.      Solunum sistemi ile ilgili olanlar: Alerjik rinit (saman nezlesi), bronşiyal astım, hiperventilasyon (sık nefes alma)

2.      Dolaşım sistemi ile ilgili olanlar: Hipertansiyon (kan basıncı yüksekliği), hipotansiyon (kan basıncı düşüklüğü), koroner (kalbi besleyen) damar hastalığı, migren

3.      Sindirim sistemi ile ilgili olanlar: Mide ve duodenum (oniki parmak bağırsağı) ülseri, ülseratif kolit (kalın bağırsak iltihabı), sinirsel kusmalar, sinirsel kabızlık, irritabl (hassas) barsak sendromu, enkoprezis (dışkı kaçırma)

4.      Metabolik – Endokrin (iç salgı bezleri) sistem ile ilgili olanlar: Diabetes mellitus (şeker hastalığı), guatr ve hipertiroidi (tiroid bezinin aşırı çalışması), aşırı şişmanlık, yeme bozuklukları (anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza)

5.      Ürogenital sistemle ilgili olanlar: Adet düzensizlikleri, cinsel işlev bozuklukları, yalancı gebelik, enürezis (idrar kaçırma), infertilite (kısırlık)

6.      Kas – İskelet sistemi ile ilgisi olanlar: Eklem ağrıları, romatoid artrit

7.      Deri ile ilgili olanlar: Egzama, ürtiker, kaşıntı, psoriasis (sedef hastalığı), verruca vulgaris (siğil)

Bu sağlık sorunları ile mücadele ediyorsanız ,  beden ve ruh arasındaki köprüsünün koptuğunu  unutmayın….

İç hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı betulantalya@yahoo.com.tr

Start typing and press Enter to search