Çocuklarda Duygusal Zeka “Eq”

Duygusal Zeka oldukça kapsamlı ele alınması gereken bir konu olmakla beraber bu yazıda sizlere kısaca duygu odaklı olmanın öneminden bahsetmek istiyorum.

Beyin 3 katmandan oluşur. Bunlar:

*Sürüngen beyin (id, haz ilkesi)

*Duygusal beyin (Limbik sistem)

*Düşünen beyin (neokorteks)

Sürüngen Beyinin Özellikleri ;

Hayati fonksiyonları kontrol eder. Zaman kavramı yoktur, şimdi ve buradadır, sabırsızdır. Beklemeye tahammülü yoktur. 

İd; ilkeldir haz ilkesi ile yönetilir. Hazzı erteleyemez. Hayatın ilk yıllarında çok önemlidir bebek acıkır ve yemeğe ulaşana dek ağlar hayatta kalmasını sağlayan budur. Ancak bir çocuk veya yetişkin o çikolatayı hemen yemek ister. birisi canını sıktığında hemen kavga çıkarmak ister ise bu diğer işlevlerde bir sıkıntı var demektir.

Limbik Sistemin (duygusal beyin) özellikleri;

Duygularınızın merkezidir. Hafızadan sorumludur. Olumlu anılar aklımıza geldiğinde tebessüm etmek, olumsuz anılar aklımıza geldiğinde öfkelenmek, üzülmek bu bölgeden kontrol edilir. 

Tercihlerimizi, eskiden öğrendiklerimizi, anılarımızı, biz farkında olmadan gelecekte alacağımız kararları etkiler. 

Örneğin çocuğunuz sınavından yüksek not aldığında veya ödevlerini zamanında bitirince annesi  mutlu olup ona çikolata verdiğinde çocuk şunları öğrenir:

“Annemi mutlu etmek için sınavlardan yüksek almalıyım ve ödevlerimi zamanında yapmalıyım” Bu durumda çocuk gelecekte kendisini başarısız gördüğünde bilinçaltı artık annesinin onu sevmeyeceğinden korkmaya ve kaygı duymaya başlayabilir. Ya da ödül yeterli gelmediğinde sorumlulukları yerine getirmekten kaçınabilir.

Oysa, doğru olan, koşullu mutluluk değil koşulsuz kabul ve sevgidir. Çikolata ile ödüllendirmek yerine pozitif duygulara odaklanmak ve sözel pekiştireçler tercih edilmelidir. Böylece  çocuk motivasyonu dışarıda değil içeride aramayı öğrenir.

Neokorteksin (düşünen beyin) Özellikleri;

Neokorteks düşünen beyinin yapısını oluşturur. Düşüncelerimizin ana merkezidir. Bizi biz yapan beyin bölgesi neokortekstir.

Neokorteks beynin, plan yapmanızı, hazzı ertelemenizi, gelecek kararları almanızı sağlayan kısımdır. Mantıklıdır. 

Düşünen beynin matürasyon (beynin olgunlaşması) 21 yaşta tamamlanır. Bu nedenle çocuğa küçük yaştan itibaren rehberlik etmek önemlidir.

Yapılan çalışmalarda DEHB olan bireylerde prefrontal korteks hacminin daha küçük olduğu bulunmuştur. Çünkü bu çocukların, davranış planlamasında nispeten daha az işlem gücü olan bir prefrontal korteksleri vardır.

Duygusal Zeka (EQ) Nedir?

Duygusal zekanın 5 farklı alanı vardır. Bunlar:

  • Duyguların farkında olmak
  • Duygularla başa çıkabilmek
  • Kendini motive etmek
  • Başkalarının duygularını fark etmek
  • İlişkileri yürütebilmek

Duygularımız diğerler bireyleri anlamada, diğerlerinin düşünce ve davranışlarını anlamlandırmada oldukça önemli bir role sahiptirler. Ancak bizler çocuklarımızın EQ ‘su ile pek ilgilenmeyiz bizler için IQ daha önemlidir. Oysa ki zihnimiz bizim sandığımız şekilde işlemez. Duygusal zihin ve akılcı zihin bir uyum içerisinde çalışır ve bizim düşüncelerimizi, davranışlarımızı, kararlarımızı etkiler. Dolayısıyla sadece akılcı zihnimizi beslemek pek de mantıklı bir fikir değildir. Çünkü duygularımız akılcı zihnin işleyişine katkıda bulunur, akılcı zihin ise duygusal verileri işler veya reddeder.  Bu iki yapı birbirine karşı değildir. 

Günümüzde bu konuda yeni tanımlamalar yapılmaktadır. Bunlardan en önemlisi duygusal zekanın ve entelektüel zekanın birleştirilmesi olmuştur. Duygu bebeklerde ayrışmamış bir enerji olarak başlar ve bu enerji bebek yaşamını sürdürsün diye kullanılır. Büyüdükçe çevredekilerin kendisi için gerekli olduğu veya olmadığı konusunda fikir sahibi olmaya başlar. Sonrasında ise tercihler başlar, seçiciliğin artması değerlendirme becerisinin gelişmesini sağlar. Ne gerekli ne değil ve ne zararlı olguları oluşmaya başlar ve enerji duygular yoluyla dışa vurulur. Temel duygular herkes tarafından bilinir

Bu temel duygular arasında öfke, üzüntü, korku, mutluluk, sevgi, utanç, şaşkınlık, iğrenme sayılabilir. 

Peki bizler neden çocuklarımızın bu duyguları yaşamasına sürekli engel oluruz ?

Ağlamasın, üzülmesin, zorlanmasın, kirlenmesin, istemesin, düşmesin, bağırmasın…

Sonra da kendi sorunlarını çözebilmelerini ve bizleri anlamalarını bekleriz..

Çocukların duygularını yaşamasına, tanımasına, başa çıkmasına izin vermeden onları durdurduğumuz için duyguları baskın geldiğinde ne yaptıklarını fark etmeden eyleme geçebilirler.

Bizler çocuklarımıza duygusal konuşmalar ile yaklaşır ve duygularını anlamayı ve kontrol edebilmeyi öğretebilirseniz, yoğun ve hızlı duygusal tepkilerinde mantık süzgeçlerini kullanmalarına yardımcı olmuş olursunuz.

ÇOCUKLARIN DUYGUSAL ZEKALARINI GELİŞTİRMEK İÇİN NELER YAPMALI?

Bunları yapın: 

  • Bebekler ve küçük çocuklar yüz ifadelerini kolaylıkla okuyabilirler. Dolayısıyla uygun yerlerde, uygun yüz ifadeleri ve beden dili kullanımı oldukça önemlidir.
  • Onların duygularını anladığımızı belli edin ve yaşadıkları duyguyu adlandırmaya çalışın. Bu konuda “Nasıl hissediyorsun?” sorusu çok etkilidir. 
  • Siz de hislerinizi çocuklarınızla paylaşmaya çalışın. Sadece “Yaramazlık yaptın ve beni üzdün!” cümlesi ile sınırlı kalmayın. Duygularınızı adlandırdıktan sonra olay/durum ile ilişki kurmaya çalışın. Örneğin; “Çok güzel bir resim yaptın ve biz bunu buzdolabına astık. Bu resmi yaparken keyif aldığını gördüm. Mutlu hissediyor olmalısın”.  Yada “Öfkelendin haklısın. İstediğin oyuncağı alamadık ama istersen sakinleş ve sana neden alamadığımızı tekrar açıklayayım.”

Bunları yapmayın: 

  • Çocuğun duygularını göz ardı etmeyin,
  • Duygularınızı örtbas etmeyin,, 
  • Olumsuz duyguları bastırmak adına cezalandırmayın,
  • Tutarsız geri bildirimde bulunmayın,
  • Olumlu duyguları destekleyip olumsuz olanları yaşamasına engel olmayın.

Çocuğunuzun duygusal gelişimi için 5 adım: 

  • 1. ADIM; ÇOCUĞUN DUYGUSUNUN FARKINA VARMAK
  • 2. ADIM; DUYGUYU BİR YAKINLAŞMA VE ÖĞRETME FIRSATI OLARAK GÖRMEK
  • 3. ADIM; EMPATİ KURARAK DİNLEMEK VE DUYGULARIN GEÇERLİLİĞİNİ ONAYLAMAK
  • 4. ADIM; ÇOCUĞUN DUYGULARI ADLANDIRMASINA YARDIMCI OLMAK
  • 5. ADIM; ÇOCUĞUN SORUNU ÇÖZMESİNE YARDIM EDERKEN SINIR BELİRLEMEK

SON SÖZ SİZİN

Ebeveyn olarak tutum ve davranışlarınızı gözden geçirin. Anne baba olarak net ve tutarlı olup olmadığınızı sorgulayın. Aşırı otoriter yada aşırı izin verici bir tutum sergilemeyin. Aşırı korumacı olmayın. Çocuklarınıza karşı her zaman demokratik bir tutum içinde olmaya özen gösterin.

cici doktorum diyor ki…

IQ her ne kadar aklı kullanma becerisi olarak tanımlansa da, duygusal zekâ olarak bilinen EQ da bu beceride pay sahibidir. 

Klinik Psikolog Sinirbilim Uzmanı

Start typing and press Enter to search