Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri 

Boşanma, ailelerin bölünmesine neden olan ve tüm aile üyelerini etkileyen karmaşık bir olaydır. Bu olay en çok özellikle çocukları ruhsal açıdan etkiler. Boşanma sonrası, hem ebeveynler hem de  çocuklar için ilk aylar zor olabilir ve çocukta agresif davranışlar, yersiz korkular, fobi, depresif duygu durumu ve  ayrılık anksiyetesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. 

Bu belirtiler çocuğun yaşı, boşanma öncesi aile yaşantısı, boşanmanın ani olup olmaması ve boşanma süreci  gibi faktörlerden etkilenir. Ebeveynler, boşanma kararı verirken, imkanları varsa uzman desteği almalı ve  çocuklarına durumu anne ve baba olarak birlikte planlayarak, çocuğun yaşına uygun bir şekilde açıklamalıdır. 

Ayrıca, ebeveynlerin çocuğu hep sevecekleri ve istediği zaman diğer ebeveynle görüşebileceği vurgulamalıdır. Ancak, bazen  tek taraflı boşanma da olabilir ve geride kalan ebeveyn çocuğuna üzüntüsünü yansıtabilir ve bu çocuğun sağlıklı  bir büyüme ortamını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, boşanma süreci sırasında çocuğun ihtiyaçlarının  karşılanması ve desteklenmesi önemlidir. 

Boşanma süreci nasıl yönetilmeli ? 

1. Çatışmanın ya da mutsuzluğun hüküm sürdüğü bir ortamda çocuk zaten bir takım semptomlar geliştirecektir. Dolayısıyla iki yetişkin ayrılma kararı almış ise süreç yönetimine odaklanmalıdır. 

2. Çocuğun yaşına, gelişim düzeyine uygun, açık, net ve kısa bir açıklama yapılmalıdır. Bu evrede uzman desteği alarak her ailenin kendi sürecine uygun olan ve çocuğun mizacını gözeten açıklamaların dizaynı önemlidir. 

3. Boşanma ardından oluşacak yeni yaşam düzeni anlatılmalı ve çocuk yine yaşına ve  gelişime uygun olarak sürece dahil edilmelidir.  Unutulmamalıdır ki, boşanma bir yaşam değişikliğidir ve adaptasyon gerekir. Örneğin iki ev kavramının ya da  şehir değişikliklerinin ve çocuğun bir ebeveyni daha az göreceği fikrinin çocuğun zihninde oturması, adapte olması gereken durumlardır ve bu süreç normaldir.  

4. Çocuğun adaptasyon sürecinde bir takım semptomlar belirebilir. Bu durumda,  çocuğu sakince gözlemek;  çocuğun sosyal ve akademik işlevselliği düştüğünde terapi desteği almak yerinde bir seçenektir. 

5. Anne babanın ruh sağlığı ve adaptasyonu da önemlidir. Sadece çocuk odaklı ilerlememek 

gerekir. Boşanma sürecinde yeterince  esnek ve dayanıklı olabilmek, süreci sağlıklı yürütmek 

adına ebeveynler eş rolünü bırakıp ebeveyn rolüne girmelidir. Mümkünse ebeveynlerin iş 

birliği yapması ve gerekirse destek alarak ilerlemesi gerekir. 

6. Sınırlar, kurallar ve çocuğa yaklaşım değişmemeli, her ortamda stabil olmalıdır. 

7. Bazı çocuklar bu süreçten hiç etkilenmez, bazısı çatışma bittiği için rahatlar, bazısı da çok etkilenir. Her koşulda çocuğun mizacı bir faktördür ebeveyn mizacı ve tutumu da etkendir her koşulda adaptasyon süreci farklı işler. 

8. Özel günlerde bir araya gelebilmek, çocuğun anne-baba-çocuk üçgenini görebilmesi için çok önemlidir.  Çocuğun ebeveynlerinin, anne ve babalık görevinden boşanmadığını hissetmesi, onun diğer aileleri gördüğünde incinmişlik duygusunu onarabilir.

9. En önemlisi bireysel açıdan en mutlu ve huzurlu olduğumuz senaryoyu yazabilmektir. Bu çocuk için en elzem olandır. 

10. Bazen de bazı ebeveynler, anne veya babalık misyonunu da terk eder. O zaman çocuk bu hüznü ve kaybı bir terapist eşliğinde aşmalıdır. Terapist desteği ile kabul ve adaptasyon süreci için daha kolay yol alabilir.  

Not: Çocukların adaptasyon becerileri, bazen ebeveyne bile yol gösterir. Çocuklara rehberlik ederken bir  sürü şey öğrenirsiniz. 

About Author /

Klinik Psikolog Sinirbilim Uzmanı

Start typing and press Enter to search