Pandemide Doğum Yapan Bir Anne Yelda Serbes
Yelda Pandemi dönemimde doğum yapan annelerden… Gerek hastanede gerek evde pandemi sürecininin zorluklarını bizzat yaşadı.
- Hem başarılı bir tiyatrocu, hem muhteşem bir anne… Örnek aldığım dostlarımdan Yelda Serbes ile sohbet edecegiz. Yelda Pandemi dönemimde doğum yapan annelerden… Gerek hastanede gerek evde pandemi sürecininin zorluklarını bizzat yaşadı.
- Yelda cım 15 yıl sonra tekrar anne oldun. Çok yoğun bir çalışma temposundan tam zamanlı anneliğe geçişin nasıl oldu?
- Bu soru beni öyle zamanlara götürdü ki… Gözlerimdeki yaşları durduramıyorum..:) Ah bu hormonlar… Çok zor günler geçirdim… Ama artık biri 21 diğeri 10 aylık sağlıklı 2 bebeğim var çok şükür.. 2018 Kasım ayında hamile olduğumu anladım. Bu benim için çok şaşırtıcı bir durumdu. Çünkü 2015 ten beri 2. bebeği istiyorduk ama maalesef tiroid hormonlarımın çok kötü çalışması, ülkedeki sosyopolitik ve ekonomik dengesizlik bizde soru işaretleri oluşturmuştu. Artık 40 yaşında olduğum için doğumun hem benim için hem bebek için tehlikeli olabileceğini düşünmeye başlamıştık. Kardeş isteyen oğlum Yalgın’a artık yeni bir bebek düşünmediğimizi söyledik. Sen misin bunu söyleyen, aradan 6 ay geçmedi ki hamile kaldığımı öğrendim ve öğrendiğimde bebeğim 11.haftasına girmişti bile. Benim şahane çalışan hormonlarım yapacağını yapmıştı yine.
- Nasıl bir gebelik süreci geçirdin?
- O süreçte oynadığım iki ayrı oyun, okulda drama derslerim, Tiyatro Karnaval’da bir sürü işim vardı. Karnım büyüyor ve ben her şeye yetişmeye çalışıyordum. Bu tempoda başta iyi giden sağlığım tansiyonumun yükselmesiyle alarm vermeye başladı. Bebek de ters duruyor bir türlü dönmüyordu. Sonunda kadın doğum doktorumla beraber bütün önlemlerimizi alarak 10 Mayıs 2019 da sezeryanla doğuma girdik. Ama…Ama Mirza’cığımın ciğerlerinde sıkıntı olmuştu. Doğumdan sonra zorla 3 saniye tuttular koynumda oğlumu ve hemen yoğun bakıma aldılar. Bekledik…Saatler geçti…Ve Mirza daha üst düzey bir yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan hastaneye sevk edildi. Hiç unutmuyorum anneler günüydü.. Karnımda bebeğimle gelmiştim ama onsuz çıkıyordum hastaneden.. Neyse ki Mirza’mın tedavisi sadece bir hafta sürdü ve evimize geldik. Maalesef talihsizlikler peşimizi bırakmıyordu. Mirza eve geldikten bir hafta sonra babam vefat etti. Hiçbir şekilde duygularımı olduğu gibi yaşayamıyordum.. Ağlasam ağlayamam… Üzülsem üzülemem..Tam yavaş yavaş yeni hayatıma alışmaya çalışırken bu sefer de dört ay sonra kayinpederim ani bir kalp kriziyle aramızdan ayrıldı.. İnanamıyordum.. Ama yine de telkin ediyordum kendimi. Senin minik bir bebeğin var… Onun için hayata sıkı sıkı bağlanmalısın diye diye atlattım o günleri.
- Bu arada da ikinci bebeğin Tılsım adı gibi bir sihir ile hayatınıza girdi. Bu dönemi de senden dinlemek istiyorum.
- Ve Kasım ayı gelmişti. Mirza bize o kadar sürpriz olmuştu ki bir gün eşim Tolga ya “yine yeniden hamileymişim” diye espri yaptım… Bu imkansızdı. Daha lohusaydım ve doğum sonrası regl olmamıştım. Tabii ki güldük geçtik. Ama haftalar geçtikçe içimdeki şüphe anlamsızca büyüyordu. En sonunda dayanamayıp bir test yaptım.. Pozitifti… Sonraki gün bir daha… Yok yok yanlıştır 2 gün sonra bir daha… Hep pozitif çıkıyordu. Sonunda doktoruma gittik. Yanlışlık yoktu. Kocaman bir bebek vardı karnımda.. 14. haftasına girmiş kocaman bir bebek…Yani aldırmak imkansız… Hiç belirti vermeden, kendini hissettirmeden yerine kurulmuştu… Hiçbir şey düşünemiyordum. Bir yandan bebeği olamayan bir sürü kadını düşünüp yutkunup bastırıyordum duygularımı.. Bir yandan içimdeki minik bebek bunları hissediyor üzülüyor diye kaygılanıyordum… Tarifi çok zor…
Cicidoktorum diyor ki…
Bu sefer hiç bir şey söyleyemiyorum. Öyle güzel bir kadın ve öyle muhteşem bir anne… Öylesine içten ve duygu dolu anlattı ki… Gözlerim doldu…. Kelimeler bitti….