Çocuklar ve Evdeki Minik Dostlarımız
Hayatın internet hızında aktığı günümüz dijital dünyası, toplumu oldukça bireyselleştiren bir etkiye sahip. Toplumda bu etkiye en çok maruz kalan yaş grubu ise çocuklar. Bunun yanında büyük şehirlerde yaşayan ailelerin tek çocuğa yönelimini ve tabii ki pandeminin etkisini göz önünde bulundurduğumuzda, çocuklarda yalnızlaşmanın arttığını ve sonuç olarak çocukların paylaşmayı tecrübe edemediğini görüyoruz. Bu durumda, ebeveynlerin izlemeleri gereken yol nasıl olmalı?
Çocuk karşılıksız sevgiyi hayvan sevgisi ile öğrenir
Anne ve babaların çocuklarını eğitirken onlara kattığı en önemli duygular, karşılıksız sevgi ve sorumluluk duygularıdır. Ancak, çocuk farkında olmasa bile, çocuğun sevgisi karşılıksız bir sevgi değildir. Bilinçaltında, bu sevgiye karşılık hep bir beklenti vardır. Oysaki çocuk kedi, köpek gibi bir hayvan ile bir ilişki kurduğunda, bu durum karşılıksız sevgiyi destekler ve çocuğa ciddi bir sorumluluk duygusu katar.
Çocukların hayvanlarla kurduğu ilişki ruhsal gelişimlerine ciddi katkı sağlar
Küçük yaşta karşılıksız sevmeyi öğrenebilen çocuk, ilerleyen yaşlarında beklentisiz, karşılıksız sevgiyi verebileceği bir yaşamın temellerini atar. Bunu en kolay öğretenler ise, evde beslediğimiz minik dostlarımızdır. Çocuğun hayvanlarla kurduğu ilişki onun ruhsal gelişimine çok ciddi katkı sağlar.
Evcil hayvanlar çocukların bağışıklık sisteminin gelişimine destek olur
Ruhsal faydalarının yanında, hayvanlarla ilişkisi çocuğun fiziksel gelişimine de çok önemli bir katkıda bulunur. Çocuklar artık geçmişteki gibi doğa ile iç içe bir yaşam sürmemekte, bu sebeple doğadaki patojenlerle yeterince karşılaşamamakta ve bağışıklık sistemlerini yeterince geliştirememektedirler. Evcil hayvanlar ise, taşıdıkları zararsız bakterileri çocukların daha doğal bir ortamda tanımasını sağlayarak çocukların bağışıklık sistemi gelişimine destek olurlar.
Evcil hayvanlar evdeki negatif enerjiyi değiştirir
Kedi başta olmak üzere evcil hayvanlarının insandan negatif enerjiyi alıp onlara pozitif enerji verdiklerini gösteren birçok bilimsel çalışma vardır, bunu ortaya koyan birçok yayının da ilerleyen dönemlerde olması beklenmektedir.
Köpeklerin koku alma duygusu ile insanların bazı hastalıklarını teşhis ve tespit edilebilmesi ile ilgili de birçok çalışma vardır. Örnek olarak, köpeklerin kanser hastalığını tespit edebilmeleri ile ilgili yapılmış birçok araştırma olması verilebilir; bu araştırmaların da önümüzdeki dönemlerde yayımlanması bekleniyor.
Hayvanlar çocukların sorumluluk almalarına katkı sağlar
Minik dostlarımızın hastalanmaları, veterinere gitmeleri, tedavi olmaları hatta kayıpları bile çocukların duygu ve düşüncelerinin olgunlaşmasını sağlayan bir diğer psikolojik katkıdır. Bu süreçler çocukların daha güçlü bireyler haline gelmelerini destekler.
Hayvan sevgisi ile büyüyen çocuklar doğaya daha duyarlı olurlar
Minik dostlarla büyüyen çocukların sevgi, paylaşma, doğaya ve çevreye karşı duyarlılık noktalarında çok daha hassas olduğu çok net şekilde gözlemlenebilir. Bu hassasiyet, hayatlarının bütün dönemlerinde etkisini hissettirir.
Evinize pet almadan mutlaka bir veteriner hekime danışın
Bu gerçeklerin yanında, eve bir pet alırken ailenin sosyoekonomik yapısının, yaşam şeklinin ve şartlarının göz önünde bulundurulması; hatta bu süreçte bir veteriner hekimle konuşulması çok önemlidir. Özellikle bir petin aileye alınıp sonrasında terk edilmesi hem çocukta hem de hayvanda ciddi travmalara neden olur. Bu sebeple birlikte yaşamaya başlamadan önce çok ciddi düşünülmeli ve mutlaka bir veteriner hekimden profesyonel destek ve bilgi alınmalıdır.
Cicidoktorum Diyor ki!
Çocuğunuza evcil hayvan edindirmeden önce,
gerçekten sorumluluğunu alabileceğinden emin olun lütfen.