Sevginiz Çocuklara Bariyer Oluşturmasın!
Sevgi Neydi?
Size neyi ifade ederdi?
Fedakarlık, vazgeçmek, emek…
Yoksa sorumluluk mu?
İçinizdeki sevgi, size, çevrenize, çocuklarınıza nasıl yansıdı?
Ya da sevginizin, çevrenizi ve hayatınızı nasıl şekillendirdiğini hiç düşündünüz mü?
Büyürken her çocuk gibi hiç durmadan güldük, eğlendik, yeri geldi üzüldük. Düşündükçe istemsiz gülümsediğiniz anılar geliştirdik sevdiklerimizle.
Sevgi her zaman kazandırdı çocukken…
Peki aynı sevginin sizi üzdüğü günler oldu mu?
Ya bişey olursa?
Sevgi ile bağlandığımızda,koşulsuz severiz.
Ya sevdiğin ve bağlandığın kişi seni üzecek ise…
Ya da sonunun iyi olmamasından korkuyorsanız…
Ya ile başlayan olasılık cümleleri…ve olasılıkların sınırı yoktur.
Hayat bir deneyim alanıdır.
Çocuklarla eğitmenliğe başladığımda ilk öğrendiğim şey unuttuğum ve değiştirdiğim insani duyguları onlarda tekrar hatırlamak oldu. Bizler bile büyüdükçe o özgür çocukluğumuza dönmek isteriz.
Hayat bir deneyim alanı ve denemeden bilemeyiz. Çocukların da hayatı deneyimlemesi gerekiyor. Tıpkı bizim gibi…
Hatırlayın! Büyürken duyguları deneyimlediniz, hayatı tanıdınız, sevdiklerinize büyük toleranslar gösterdiniz ve koşulsuz sevdiniz. Deneyimleriniz, biriktirdikleriniz, duygularınız yaşama biçiminizi ve hayata bakış açınızı, sevgiyi öğrenmenize ve sevdiklerinize davranışlarınızı belirlemenizi sağladı. İlk benliğiniz yaşadığınız olaylar, bulunduğunuz durum ve olayları yönetim biçiminiz ile oluştu.
Nedir koşulsuz sevgi?
Çocuklarınız için, yeri geldi kariyerinizi bıraktınız, yeri geldi dostluklarınızı askıya aldınız. Yemediniz, içmediniz, gezmediniz. Kendinize sosyal yaşam alanı bırakmadınız. Belki de en çok kendi hayatınızdan vazgeçtiniz…
Çünkü koşulsuz sevdiniz. Öyle ki, aşık olup evlendiğiniz eşinizden bile çok…
Peki sevginizi çocuklarınıza doğru aktardınız mı?
Onlar zarar görmesin diye, sevginizle onların bedenlerine ve özgüven çemberine zırhtan duvarlar çektiniz. Aman zarar görmesin! Aman kendini iyi hissetsin! Ve her şeyi önlerine sundunuz.
Sebze yesin diye tabakla peşinden koştunuz. Yiyemez dediniz, siz yedirdiniz. Yemediğinde aç kalmasın diye en sevdiği yemekleri hazırladınız. Merdivenden çıkarken düşer dediniz, kucakta çıkarttınız. Onların her istediğini bazen de kendi konforunuz için yaptınız.
Zaman zaman çocuklarınızın eksik yanlarını gördünüz, ama kamufle ettiniz, kabul etmediniz.
Bu anlattıklarım suçlama değil. Çocuklarınızı, sevginin en güzel halinde sevdiniz. Bu nedenle onlara yaptığınız hiçbir şey zorunuza gitmedi. Fakat çocuklarımızın benliklerini oluşturamadık çocuklarımıza aslında korumak isterken zarar verdik.
Güven bağı kurmamız gereken çocukları, çok sevdiğimizden dolayı kendimize bağımlı hale getirdik.
Konfor alanı yaratarak çocuklarımızın yaratıcı gücünü, çözüm bulmalarını, keşfetmelerini engelledik.
Neden? Çünkü çok sevdik.
Sevgi bazen kendi haline bırakmaktır.
Biz yetişkinlerin bile, sevdiğimiz insanlardan biraz uzaklaşıp kendimizi bulmak için zaman zaman yalnız kalma isteğimiz oluyor.
Benlikleri oluşmamış çocuklarınızı düşünün… Daha tecrübe etmedikleri, keşfetmedikleri neler neler var…. Çocuklarımızın benliklerinin içine girerek birey olduklarını hissetmelerini engelledik. Bizsiz keşfetmesine izin vermedik.
Maalesef sevgimizle çocuklarımızın benliklerine bariyer koyduk.
Çocuklarımızı çok sevelim ama kendilerini, benliklerini oluşturmalarına da izin verelim. Onların doğasında var birey olmak.
Çok sevelim ama onların kendilerini tanımaları için arada seyirci kalıp uzaktan sevelim…
Sevgi güzeldir, kutsaldır.